yaşadığı ülkenin kanunlarını bilmeyen
o ülkenin vatandaşı değil kölesidir
inandığı dinin ne dediğini bilmeyen
o dinin mensubu değil yobazıdır

bir avukatın bürosundaki duvarda şu yazmaz
parasız insan gereksiz insan
onun yerine vizite 275 tl yazar
köstürmeli kanun sorgusu için
bu daha başlangıçtır
dedikleri gibi bu para genelde talep edilmez
bu paranın yüksek oluşunun nedeni
gereksiz insanları bürodan uzak tutmak
illa geleceksede inceden keseyi vurmak
ülkenin başkentinde ve büyük şehirlerinde
holding plazalarına taş çıkartacak
hukuk büroları yükselmeye başladı
bir de bu işin simsarları var
avukat bile değiller
işleri haksızlığa uğrayan kişileri bulup
bu bürolara götürmek
genelde bu kişiler parasız
ve hakkını nasıl arayacağını bilmeyen kişiler
bu hugukçu geçinen müptezeller
vekaleti alır simsara avantasını verir
işi bitirir parayı cukkalar
olayı örtbas eder
vatandaş yine avucunu yalar
ayrıntılarına ulaşmaya çalıştığım
iki olay var
ikisinde de film yargıda kopuyor
adı amdan büyük şirketlerin işine geliyor tabi
gazetelerin manşetlerinden uzak kalıyorlar
vatandaşa para verip rezil olmaktansa
bu avugavatlara para yedirip tam gaz yola devam ediyorlar
kopil avukıtların hayalini süsleyen
icra dairelerinden kurtulmanın yolunu arayan cücükçülerin
tek kurtuluş olarak gördükleri işler bunlar

275 hikaye
peki asıl hikaye ne
kırkyıl size bir an bana diyorum

tıpkı bu aralar
edison teslanın hakkını yedi diyerek
tesla markasından para saymaya soyunan
edisonun yavşak torunları gibi

herkes zengin olunca zenginliğin bi boka yaramaması

cehennem
cehennemi görmeden
asla değişmeyecek olanlar için
asla değişmeyecek olan bir varış yeridir

bu kokuşmuş dünyanın başı
ne dikdatörler
ne dinciler
ne de dinsizler
balığın başı üç başlı yargı
koku oradan geliyor
tam bir sacayağı
bermuda şeytan üçgeni
insanlar arasında
adaletle hükmetmesi gerekenlere bir bakın
hisam ebul hakem gibiler
lat menat uzza gibiler
türk milleti adına diye başlar
paranın gücü ve iktidar diye biter

tanrı ben birim diyor
soruyorum kendime
tüm özellikleriyle birbirinin aynısı olan ne var
soyut veya somut bir şey bulamıyorum
her şey bir her şey birbirinden farklı
fakat benzediklerini görüyorum
sanırım çoğu insan bunu düşünmeden
aynı şey diyebiliyor
ama değil
tanrı bir şeyi neden aynı yaratsın
veya iki tane
seri yaratım
fabrika gibi
şanına yakışmaz bence
tanrı dışında her şeyin bir eşi benzeri olacak
fakat tek olacak
aklımda kaldığı kadarıyla kitapta şöyle deniyor
"bunu böyle yapsaydın/yapmasaydın demeyesiniz diye"
"sizi defalarca geri göndersek yine aynı şeyi yaparsınız"
"bir ölçüye göre yarattım"
bir sayı yazalım
mesala bine kadar
tüm kombinasyonlarını hesaplayalım
bu ölçümüz olsun
hayat veya evrim veya insanın yaratılışı
bunun beşli kombinasyonun başında başlasın
tüm ihtimaller gerçekleştiğinde kıyamet kopsun
duruyormuş gibi görünen dahil her şey hareket etsin
kıyamet kopana kadar hareket kesintisiz olarak devam etsin
sırayla mikroskopa bakan iki insan aynı şeyi gördüğünü zannetmesin
aynı sonucu bekleyip kendine deli dedirtmesin
çünkü zar da dönüyor sen de dönüyorsun
sen ona baktığında
o da sana bakıyor
işte kainatta var olan her şeyin birbiriyle olan ilişkisini
tüm yönleriyle eksiksiz olarak tamamlayıp
son bulmasına kadar geçen süreye tanrı
müddet diyor
büyük patlamayla birlikte ortaya çıkan şeye beden desek
beyni dünya olsa
bizlerde beyin hücresi olsak
aslında en başından beri hayatta olduğumuzu söyleyebiliriz
bu süreç tanrı katında anlık bir olay
biz bunu kare kare yaşıyoruz hepsi bu
film bittiğinde
ne bir seçeneğimiz kalacak
ne bir şey öne sürebileceğiz
her şey bir ölçü içerisinde
tüm ihtimalleriyle gerçekleşmiş ve bitmiş olacak

ne zaman sevdikleri birini öldürmek istesen
onları kendileri için gereksiz bir eğlence içerisinde görüyorum
şamata bittiğinde sadece birbirlerine sarılıp ağlıyorlar
onlara kendi yazdığın mektubu vasiyetiymiş gibi okuyor
evladını kaybetmiş bir babanın hüzünlü sesiyle teselli ediyorsun
sana yine en çok sevecekleri kişiyi seçmekten
ve ardından onu boğazlıyacağın günün şerefine
yeni oyunlar düzenlemekten başka çare bırakmıyorlar

"insanlar
iyi bir insanın kötü olacağına kolay inanır fakat
kötü bir insanın iyi olabileceğine asla inanmaz"

kafandaki bulmacanın bir parçasını arıyorsun
şekil vermeye çalıştığın her insan elinde dağılıyor
seni sen yapanın bir eksiklik olduğunu inkar
seni sen yapacak olanın
senin dışında olduğunu kabul ediyorsun

insan ölene kadar ancak ortalamasını değiştirebilir

kainat ziplendendiğinde
marsta olup olmaman
yakılmış veya asit içine atılmış olman
şah veya piyon olman
fark etmez
şimdi bir çay kaşığının
kaç ton geleceğini hesaplayalım
önce bu ziplenmiş dosyayı oluşturan
her parçayı tek tek ölçmemiz gerekecek
sayısını bulup bir tanesinin ağırlığıyla da çarpamayız
çünkü her biri bünyesinde barıdırdığı bilginin
farklı olması nedeniyle eşit ağırlıkta değil

hapisaneler suç işlemesini bilmeyen insanlar içindir
huguka uygun işlenmeyen tüm suçlar cezalandırılır
israili kurmak için kaç yahudi öldürmen gerekiyor
ahde vefa göstermeyen yahudilerin alayına bas gazı
savaşı kaybekmekten korkma sakın
bunu ya şimdi yaparsın ya da hiç
sakız çalacağına dünyanın geleceğini çal
dünya devi derler medeniyetin bayrağını sallarsın
su borusundan pencereye tırmanmazsın
bir düğmeye basar
butün kasaları patlatırsın
ne kadar çalmak istiyorsan
o kadar dağıtırsın

bazı çocuklar
babalarının almaya gücü yetmediği için
hırsızlık yapar
bazı babalar
çocuklarının hırsızlık yapmaması için çalar
ikisi de büyüdüklerinde
babaları gibi olur

dünya haritası elimizde
hatta kainatın ve insanın
herkes her şeyi bilmemeli
onları sürün
kitaplarını yakın
işe yaramaz küçük bilgilerle
onları hayrete düşürün
elimizdeki bilgiyle
bilinmeyene ulaşmak için
ne ete ne kana ne de kemiğe
sadece zamana ihtiyacımız olacak
çoğalmalarına izin verin
ve her anlarını bizim için yaşasınlar
bizler geleceğin tek varisleriyiz
bu anahtar sadece bizim
kapılar sadece bize açılmalı
asla aklınızdan çıkarmayın
bizim yerimizde kim olsa
aynı şeyi yapardı
sonsuzluğa şekil verecek olan bizleriz
kalanlar hem bizim
hem kendileri için bir tehlike
eğer onlara acırsanız
hepimiz yok oluruz

çek pis bedenini ellerinden o benim sahibim

ateist
evrim teorisini öne sürerek
inanmıyorum diyor
diğeri inanıyor
kitapta yazanları okuyor
ben de okudum
kitapta ne var
çamurdan çekil verme
nefes üfleme
eşyanın ismini öğretme
ve daha pek çok ayrıntı
bu kısır tartışma hep bana
birileri kendisini dinlesin diye
palavlara sıkan bir adamın en sonunda
"inanın da amk
inanmayanın da" sözünü hatırlatır
kitabın daha kitap olmadan okunduğu tarih kaç
altıyüzlerin başları
bu insanlara öyle bir açıklayacaksın ki olayı
hem onlar anlayacak
hem evrensel olacak
ve apaçık olacak
günümüzün bilim kitaplarındakullanılan dili kullansa
kimse bir şey anlamaz
deseydi ki
tanrının yarattığı stabil mekanı var
fakat içinde henüz ne gök var ne de yer
sonsuz gücü ve kudretiyle diri halde
büyük patlama ne kadar doğru bilmiyorum
nihayetinde zamanın başlangıcı için bir nokta gerek
booom
o stabil mekanın dengesini değiştiren bir bomlama
mekanın içinde genişleyen bir daire
dairenin içinde oluşan şeye çamur denilemez mi ?
zamanlar bu çamurun içinde oluşan bu canlıya
üflenen nefese bilinç denilemez mi ?
etrafında olup bitene anlam vermek için
insanın dilini kullanmasına öğrenim denemez mi ?
mekanda açılan bu yeri sorgulayan güce melek
karşı çıkana iblis denilemez mi ?
bu dairenin sürekli genişlemesine çalışan
güce foton denemez mi ?
sonunda bir eşiğe gelerek
yaratılışın tersine dönerek
mekanın en baştaki haline dönmesine
zamanın sonu
kıyamet denilemez mi ?
bu sürecin tekrar olmasına
ahiret günü denemez mi ?
bu neyin kavgası
inandın inanmadın
böyle iş mi olur ?
sen ister inan ister inanma
sende inandım diye
kimseden açık çek bekleme
kafasını siktiniz dünyanın
çalıştırın şu saksıyı artık





karadelik
o stabil mekanın ta kendisi olabilir
zaman yok
hayat yok
ölüm yok
ışık yok
karanlık yok
yok bile yok
sadece tanrı var

yargının hile yaptığı bir memlekette
tüm meslekler zar tutmak zorundadır

k- yav hacı cavcav
ben bu ahileri anlamirem
h- niden niden anlamisün
k- bu ahi caminin taşlarını çalıp
hela etmiş iş tuti
insanın pokundan bile para aliyiler
h- ıhı ıhı ıhı
k- diyelim helada çıktın
dedi ki helacı çok sıçtın
h- e deseydin ya
lazım olduğu kadarını al diye
k- dedi ki helacı
sen verdin pül para
ister tül para
h- afferün afferün
eee
k- anlaşamadunuz
kim çözecek anlaşmayu
h- çerübaşunu çağuralum
k- çerübaşunu çağırma
o burda
helacubaşu ahüsü
aynu zamandaçerübaşu ahüsü
h- yanduk ki ne yanduk
k- diyelüm kü
helacubaşu çerübaşu ahüsü
getürdü senü yarguya çıktun devlete
h- amaaan sen gidemezsün devlete
sen cahülsün dilün çalışmaz
k- bitmedüüü
h- bitmez
senün çişün durur mu hala
k- durur durur
ama ben nereye işeyecenü bilirün
geldük gadıya
h- aaa gaduyu bilirün gaduyu bilirün
kararu içün hediye gerekür
yenü adettür
k- menüm gadum işünü bilür
hacuvatum
h- he
k- bende ahü olmak isterün
guşak bağlamak isterin
niçün de
h- haa niçün
k- bende caminin taşlarından
kendime hususi tekke yapmak isterin
h- bende aynı caminin yumurtasından
kendime aşevi tekkesü açmak isterin
k- haaaa
h- çeşütlerimüzde bellidür haaa
çiğ yumurta
pişmemiş yumurta
çılbur
sinamekili buğday
yerini yadırgamış yumurta
k- yani hep yumurta
h- hep yumurta
k- cami yumurtası
h- cami yumurtası
k- eee
cami inşaatı bitti
nitcen
h- aaa
nitcen
k- dua et
    cami bitmesin

fikirlerinizi yanmayan kağıtlara yazın

suya düşen damlanın
son dalgasıdır ölüm

kim ulan bu baş
kokuyor kokutuyor
çürüyor çürütüyor
kim bu sözde bahsedilen baş
hüküm veren mi
hüküm veren hakkında
hakkıyla hüküm veremeyen mi
bu kötülük kimin eseri
kötünün mü
kötülüğe engel olmayanın mı
kim ulan bu kötü
kesilmiyor bir türlü kökü

yolda yürüyorsunuz
derken yol ikiye ayrılıyor
yol ayrımında bir levha
solu gösteren ok üzerinde
gerçeğe gider yazıyor
sağı gösteren ok üzerinde de
yine gerçeğe gider yazıyor
birini seçtiniz
yolun sonuna geldiğinizde
geri dönmek istemiyorsanız
o yol doğrudur
geri dönmek istiyorsanız
o yol doğru değildir

şimdi buraya
noktalı virgül çok gelir
nokta mı koysam
virgül mü
tüm yazım işaretlerine
bi baksam mı acaba
yada yeni bir işaret bulmalıyım
henüz koyulmamış
ya hepisin amk

ohhhhh

biriniz tanrı çıksın artık
kime yalvaracağımızı şaşırdık

akşama kadar yalan söylemekten
kan ter içinde kalıyor dilleri
eve gidince o ağızla nasıl öpüyorlar
pembe yanaklarından çocuklarını

ışık tüm dengeleri bozuyordu
karanlığı doğuran beyaz elleriyle
göğsünden kalbini sökerek
ölüme meydan okudu
senin suçun yok
fakat seni öldürmenin tek yolu
bütün ışıkları söndürmek
avucunu tüm gücüyle sıktı
ışığın ve karanlığın yokluğunda
bir nokta olana kadar
büyüdü perde

sonsuzluğun içinde olduğuma inanıyorum
fakat şu an içinde bulunduğum
yaşam alanının bir ömrü olduğunu düşünüyorum
ölüm denizine düşen bir damlayım
dalgalarımın çarptığı duvarları itiyor ve sıkıştırıyorum
yıldızlarla hem yüreğimi ısıtıyor
hem gözlerimi aydınlatıyorum
ölüm denizinin ötesine ulaşabilecek miyim
henüz bilmiyorum
bu duvarlar sonunda yaşam enerjimi yenecek
ve beni başladığım yere geri gönderecek
emin olduğum tek şey
asla yok olmayacağım
ya daha güçlü bir şekilde geri döneceğim
ya da ?

istememek isterken bile
istemek zorunda kalmak istemiyorum