bir insan
tanrının nazarında
hangi noktaya gelene kadar süper pozisyondadır
kimin ne mal olduğunun ortaya çıkması için
gerekli fiziki koşulların oluşması ve
bunun adil bir gözlemci tarafından
eksiksiz bir şekilde değerlendirilmesi gerekli
insan için olasılık hem ölü hem diri değil
hem iyi hem kötü diyebiliriz

birinci osmanlı 600 sene idare etti
ama ikinci osmanlı 20 senede patladı
ne çağdaş firavun mustafa kemale inanıyorum
ne de sizin gibi sahtekar dicilerin şıhlarına şeyhlerine
alın götünüze sokun dünyayı iyilere bir şey kalmasın

ondan nefret ederek sana haksızlık ettiğimi düşünüyor olabilirsin
onu burnuma sokmaya ara vererek akıllı biri olduğunu düşünmeme izin ver
o içki içerek vicdanını susturmaya çalışıyordu onu içki değil vicdanı öldürdü

herkesin ciğerini bilmeden yalnızım deme yalnız kalamazsın

ermeni rum süryani yahudi vb ne kadar şair var
alayının anası bakire kalsın iki satır yazısını sikeyim

kuduz yahudi amına tav olup bizi sattın yavşak

cesur olman gerektiğinde korkunu nasıl yendiğinin bir önemi yoktur

tarih ters köşe olmayan bir fizik kuralını bulan dahi şahsiyeti yazmadı henüz
tanrının bilim insanlarıyla taşak geçtiğini düşünmüyorum fakat çok komik lan

tanrı yoksa beni sınava sokan nerede ne kadar insan var alayının anasını sikeyim

gerçeğe ulaşmanın en kestirme yolu kitap okumak değil
kitap okuyanların söylediği yalanları can kulağıyla dinlemektir

son 10 ayda binlerce çocuk öldürüldü idlipte
nükleer silahım olsaydı katil putinin götüne sokar kuduz israile atardım

delilik iblis tarafından hoş karşılanmayan düşünce yapısına sahip olan insaların maruz kaldığı bir iftiradır

sıçış kemalizm

götümüz başımız elektronik olmuş
doktorun ağzına güvenecek halimiz kalmamış
mahremiyet diyorsunuz hala kulağına sikiştiğim salakları

bu orospu çocukları insanın hasını senden benden iyi bilir
kalplerindeki kötülük sayesinde iyiliği çok uzaktan tanıyabilirler
allahın başınıza verdiği beladan başka saadet aramayın kapansın mevzu

çok estetik bir israf yöntemi beğendim
çağdaş ilerici göz zevkimize hitap ediyor
şatafat dediğin böyle olur para böyle ezilir bravo
zenginlikle imtihan edildiğinin bilincinde olan modern bir insan
sekiz kişilik özel köpek limuzini nasip etsin kendisine ulu mustafa kemal

ulan diş çektirirken yediğim morfin yüzünden
ağzım yüzüm uyuşur bir şey hissetmediğim için dilimi döndüremezdim
bu manyak deneyin hatta bundan daha sadist deneylerin hala yapıldığına inanırım
hikaye çoğu fiyaskoyla biten bu tarz deneylerin bir ürünü gibi duruyor olmamış

keşifse oluşu tanımlamanın başka bir yolu yok demektir
başka bir yolu yani daha ötesi varsa matematik de bir icattır
olaylara numara vermem gerekseydi diye düşünürsem kafa gider
1-güneşteki xxxxxxxx numaralı hidrojen atomu helyuma dönüştü
2-sirius-a yıldızında bulunan xxxxxxxxxx numaralı demir atomu kıpraştı
3-ay yüzeyinden yansıyan xxxxxxxxxxxxxxxxx numaralı foton depreşti
4-işkembeden sallarken beynimdeki xxxxxxxx numaralı nöron yardırdı
5-onbin ışık yılı uzaktaki xxxxxxxxxxx numaralı proton yan yan baktı
...645819873248213- belki de iki olayın aynı anda olması imkansızdır
...645819873248214- olayların sıralaması yapılırken zaman ve mekan nasıl hesaba katılır
...645819873248215- matematik dediğin zımbırtıdan fazlasına ihtiyacımız olduğu kesin

diyanet bütçesinin arttırılması fazilerin arttırılması yanında çerez kalır
amkdumun embesilleri haksız kazanca itiraz edecekseniz aha size şerefsizliğin daniskası

yaşadıklarıyla ilgili konuşacak olursa söylediklerinin doğruluğunu araştırabilirsiniz
ölüp gittiği yerle ilgili anlatıklarına kesin inanmanız için ise ölmeniz gerekebilir
bu sohbetin faydalı olmasını beklemeyin bence kendinizle konuşun daha iyi

isa

tapınağa girip kuduz hahamların üzerinde faiz parası saydığı masayı deviren birini kim sevmez

nezaketen dümen suyuna gideyim sayın sorularına cevap arayan insan
tamam tanrı yok imtihan yalan şartlar eşit değil senin söylediklerin doğru
neden tüm insanları eşit kılacak kolektif bir fikir üzerinde hala anlaşamadık ?
bunu hayata geçirmek için tanrıya ihtiyacımız yok anladık da peki nerede insanlık ?
her şeye gücü yeten bir varlık olsaydım sorularının cevaplarını hazırlamayı unutmazdım
merak etme kimse yanmayacak ama tanrı olsaydım aklına gelmeyen işkenceler yaratırdım
sonsuza kadar gül yaprakları içinde yüzmeni sağlar ama bunun tadını anlayabileceğin o yere
o boktan kara parçasına ulaşmamanı sağlardım çünkü seni bunun için yarattım ve sen kabul ettin
beynini siktiğim salağı

karşı gelebiliyor musun
hayır diyebiliyor musun
buyur meydan senin
hadi bana karşı gel
ben cehennemi kabul etmiyorum de
cehennem için yaratılamama itiraz ediyorum de
çelişkilerin senin olsun ben cenneti istiyorum de

senin bu akla hayale gelmeyen
senin dışında kimsenin bilmediği işlerden sıkıldım
tanrı olsaydım kimseyi kullanmazdım
çıkardım kötü yanımın karşısına
hesabımı bir çırpıda keserdim
huzur bende diyerek
garip gurebayı esir etmezdim

onları nerede görsem tanırım
bu piçlerin yerine geçecek olanların
en az onlar kadar pragmatist olacağına eminim
allah ile allahsızlık arasında gidip gelmek türkiyedir

perdeleri kapalı tutarak pişmanlık duyacağım her şeyi en ince ayrıntısına kadar unutmayı başarmıştım. bu beni sıradan birini memnun edecek küçük sevinçlerin ardında bile daha derin yıkımlar aramama kurtulduğumu sandığım pişmanlıkların daha büyüklerini bulmama neden oldu. uyumalıyım. uyumasam da bu yatakta hiçbir şey olmamış gibi uzanmaya devam etmeliyim. güneşin hala orada olup olmadığını bilmek istemiyorum.

amına soktuğum kurnazı
emeksiz yemek peşindesin anladık
sen uyanıksın millet keriz
sen akıllısın kalanlar aptal
matematik yaparak yolunu bulacaksın
bunun riskini göze almışsın
sana yemin ediyorum
işler ters giderse
bundan ikimizin de zararlı çıkması için
elimden geleni ardıma koymayacağım
hayatta kalmak için bir amacım ol
üzerime gel beni çaresiz bırak
karnındaki köpekleri öldürmem için
bana hiç ummadığım cesareti ver

istemekle başlar
elde ettiğinde mutlu olacağını söyler
bu mutluluğun geçici olduğunu anlamaktır
çok geçmeden pişman olacağını söyler
söylediğinin doğru olduğunu hatırlarsın
bu sefer kimse üzülmeyecek dersin
bir gün süre verirsin vicdanına
aradan bir gün geçer
üzmek üzere oldukların uzaklaşır
sonra iki gün sonra dersin
ama akşam olmadan bir haber gelir
isteğin ayağına kimseler üzülmeden gelir
üstelik iki gün sonrası da senindir
şükretmekle bitmez

çelişki gibi görünen ifadeleri birer ipucu olarak dikkate alarak
iblisin itiraz ettiği ve kovulduğu hikayeden sallamaya başlıyorum
henüz ortada insan yok melekler var ve tanrı yapacaklarını söylüyor
bu konuyla ilgili bazı sorular
melekler tanrıyı görüyor mu tanrıya insan hakkında soruyu nasıl soruyorlar
melekler ile tanrı arasındaki diyalog bir aracıyla mı gerçekleşiyor
varsa bu aracı kim adı ne aracıya gerek var mı varsa neden gerek duyulmuş
tanrı yarattığı bir varlığın kendisine karşı gelmemesi için kendisini göstermesi gerekir mi
adem tanrıyı gördü mü gördüyse çocuklarına anlattı mı
adem görebiliyorsa tanrı ibrahime neden beni görmeye dayanamazsın dedi
muhammed tanrıyıyla görüştü mü muhammed buna nasıl dayandı
tanrıyı kimler görebilir veya görmeden iletişime geçebilir konuşabilir
tanrı ademe eşyanın ismini öğretirken hangi dili kullandı
adem meleklerin sorusunu nasıl cevapladı görebiliyor muydu
ademin iblisle konuşması ve ona kanması nasıl oldu
adem düşmanı ilan edilen iblisi nasıl tanıyamadı
tüm bu birbirleriyle konuştukları dil nasıl öğrenildi o dile ne oldu
bu sorular aklıma gelmeyenlerin unuttuklarımın zekatı olsun
şimdi varsayımlarımıdan yola çıkarak hikayeyi nasıl anladığımı anlatıyorum
hem nalına hem mıhına vuracağım kimsenin hatrı kalması istemem
fakat içimden bir ses iki tarafın da kellemi isteyeceğini söylüyor neyse
dünyamız ve etrafındakilerin oluşabilmesi için gerekli olan madde yaratıldı
organik canlılar bir süre sonra görünmeye başladı ve çeşitlenerek yayıldı
meleklerden başlayalım melekler yeryüzünün bu hale gelmesinde rol oynayan varlıklardı
bunlara maddenin birbiriyle olan ilişkisini düzenleyen bilim kanunları da diyebiliriz
belirli şartlarda belirli yolları takip etme zorunluluğunu benimsemiş bilinçli kanunlar
bu arada her zerrenin tanrıyı andığı belirtiliyor
bu nasıl bir dil bilinç her şeyde var mı sorusu geliyor aklıma
yaratılan evren bu kanunlar yani melekler ile varlığını sürdürürken
bence tanrı organik yaşam kararını ve bunun gidip insana dayanacağını açıklıyor
bunu kendini gösterek söylemiyor kimse tanrıyı görmüyor tanrı kimseyle konuşmuyor
tanrı insanın yaratılmasına gidecek olan tepkimeyi başlatıyor ve tüm oluş işleyiş bunu anlıyor
melekler bu değişimin yol açacağı sonuçları kestiriyor fakat buna engel olamayacaklarını da biliyor
aradan zaman geçiyor ve yeryüzündeki canlılar arasından sorgulamaya başlayanlar çıkıyor
bu noktada içgüdülerinin sınırlarını zorlayan yaşamını bazı ilkeler doğruldusunda düzenlemek isteyen
hayvalardan farklı olmaları gerektiğini düşünen ilk insanlar kendilerini gösteriyor
meleklerden hiçbiri bu ana kadar kesinlikle itiraz etmiyor
bu canlıların hayatta kalmalarına engel olacak koşullar dünyamızdan uzak duruyor
tabi bunun sonsuza kadar sürmeyeceğini de çok iyi biliyorlar ama bu süreye de karşı gelmiyorlar
peki iblis nerede devreye girdi ve adem ile havva nerede hata yaptı
tahminim iblisin kıskandığı şey adem ile havvanın hayvalardan ayrılarak yaşamlarını değiştirmesi
belki de iblis ayrı şeyi meleklerden ayrılarak yapmayı düşünüyordu sınıf atlamak istiyordu
iblisin özelliği neydi bilmiyorum fakat kovulduktan sonra belki bir ideale dönüştü
insanlığın karşısına bu sapkın idealle çıkmak için izin istedi ve aldı
benim aklıma gelen yeryüzünde insan bilicine yaklaşan iki tür vardı
bir türün içinden adem ve soyu çıktı siyah tenliydi
diğer türün içinden iblise gönül verenler çıktı beyaz tenlilerdi
adem kendi gibi erdemli insanlardan oluşan toplumda ne güzel yaşıyordu
tanrıyı biliyorlardı tanrının hoşuna gidecek kavramları kabul ediyorlardı
iblisin sirayet ettiği topluluk ise vahşiliği bir araç olarak kullanmayı erdem olarak görüyordu
ademin toplumunu bozan şey bu iki türün etkileşimi sırasında ortaya çıktı
siyahlar beyazların öğretilerine inandı ve dağıldılar
adem ve havva pişman oldu fakat tarih bunu çoktan kaydetmişti bile
yeniden başlamak istediler ve başladılar
insan dilinin gelişimi bilginin nakli anlatım metodları tanrı tarafından al kağıt kalemi yaz şeklinde olmamıştır
tanrının elçi seçtiği insanlarla iletişim kurarken kullandığı dil insanın kendi uydurduğu dildir
eğer beyaz tenli biri siyah tenli birine ben dumansız ateşten yaratıldım tenim güneşten bir parçadır
sen topraktan yaratıldığın tenin şu kara çamurdur ben senden üstünüm bana boyun eğeceksin derse
sanırım tanrı da bu benzetme üzerinden hikayeye devam edebilir
yanlız iyi salladım ha

rus mezalimi kaldığı yerden devam ediyor
umarım iran yerle bir olur taş üzerinde taş kalmaz

duyguların vardı biliyordum
yokmuş gibi çabalamanı samimi buldum
peki ne değişti dersen
hiç bir şey

seni istediğim zaman görmeye kadirim hala

aptalların zeki olduklarını kanıtlamaya çalışarak bilime ihanet ediyoruz

aptalların zeki olduklarını kanıtlamaya çalışarak bilime ihanet ediyoruz

aptalların zeki olduklarını kanıtlamaya çalışarak bilime ihanet ediyoruz

sokakta biri yanımdan bu arabayla geçecek
ben de borcum var diye eve gidip çoluğu çocuğu öldürüp intihar edeceğim
bu zengin piçleri kapısı bekçili dikenli telli yüksek duvarlı yerlerde yaşamıyorlar boşuna
hükümete tepki göstereceklerine dua etsinler fakirler zenginleri boğazlamak yerine intihar ediyor





 şatafatlı yemekler sadece sarayda yenmiyor
dolar fırlasın diye bekleyen orospu çocuklarını da hesaba katın
asgari ücret arttı diye işten çıkaran patronları sakın unutmayın
yüzlerce dairesi olan açgözlü zenginleri kuduz yahudileri unutmayın
finansçıları tefecileri fırsatçıları asalakları hepsini listeye yazın
bu ülkenin kodomanları sırtlanları yanında hükümet oyuncak kalır

fakirler zenginleri öldürmeye başlarsa hükümet başarısız sayılır
zenginler rahat rahat yaşarken fakirler intihar ediyor
her şey yolunda

80 sene kemalistler yedi
20 sene de dinciler yedi
artık paylaşmaya geldi sıra
bu iki kuduz yiyicinin dillere destan
anlaşmalı evliliği bekliyor bizi






 paraları pavyonda ezdiğime pişman oldum şimdi
çarşı caminin önünde okunmuş altın tozuyla yıkansaydım keşke
o adbestle bir de tespih namazı kılar müslüman neymiş gösterirdim aleme








 sırları saklamanın en garanti yolu
onları kimseye söylememek değil
birbirine karıştırıp anlatmakmış herkese
geçmişi bilirsen geleceğe gitmene gerek kalmaz abeci






 mustafa kemalin sapıkları





 rızka muhtaç yaratılmışsın
tanrı da bir tane olduğuna göre
eğer seni yaşatmak istiyorsa o rızkı sana verecek
gidip isteyebileceğin rızk temin edebileceğin başka tanrı yok anadın mı
sen köleliği kaldırdık diye traş yapıyorsun ama tanrı yemiyor bunu
azat edin diyor etmezseniz de iyi davranız yoksa öttürürüm diyor
çünkü biliyor sizin ne asalak ne mendebur köpek olduğunuzu
kölenin çoğu köle oluyor borçlunun çocuğu borçlu doğuyor
zengin piçleri o rızkı daha çocuk doğmadan çalıyor
utanmadan bir de hak ettik diyorsunuz şerefsizler

iran da yıkılsın çok bile dayandı
yıkılırken kuduz israile atom sallamayı unutmasın
götü yemezse bana versin ben seve seve sallarım

amına soktuğum kahpeleri
neymiş para dinciye yakışmıyormuş eğreti duruyormuş
senin eleştiri noktanı sikeyim orospu çocuğu tek derdin yiyememek
dinciler gitse putçu kemalistler gelse bize de kemik atsa hayali kuruyorsunuz
iki tarafı da üst üste koyup sikecek kimse gelmeyecek bu kahpe dünyaya

kuduz yahudinin uzaylı metaforuyla derdini sikletmeye çalışması
vaadedilmiş yaraklara yan basacakları günü yakında hep birlikte göreceğiz

müslümanları da gördük
zevk almaya çalışacağız başka çaremiz kalmadı

nasıl başladığını hiç düşündün mü ?
belki de bu soruydu adem olmanın ilk şartı
seni o cevabı benimsediğin için uçlayamam havva
kendi kendime konuşmasaydım tanrı konuşmazdı melekleriyle
iblis mutlu olacağı alemi seçti bu dünyada çektiğimiz acı geçici
kötülük huzur bulana kadar allah diyeceğiz

bir fakirin düşünmek kadar pahalı bir zevki olamaz

güneş hangi mevsimde sen onu söyle

sen hasta değilsin
sayılarla oynamadan korkusunu yenemeyen bir ahmaksın
ben sana göre bir hastayım
şifreni kırmak için içimden bir sayı tutmama gerek yok

alma işte alma niye alıyorsun amk
ilgilenmen gereken taşak ademin kasıklarında
ondan sonra boynuz iblis siyah mıydı beyaz mıydı
gerçekleri bilmek uğruna kötü biri olmayı seçer miydin
cennette kör sağır yaşamak varken cehennemdeki yalanı arzuluyorsun
yazacağım üzerini örtsenizde onu bulup çıkaracağım ortaya ben düşünebiliyorum

iblisin tahtına çıkıp af dilemek için göz koyan bir kişi bile yok
bu nedenle bir toplumun çökmesi sadece zamanla ilgilidir

türk kelimesinin içini kan peşinde koşan kuduz yahudiler boşaltmaya çalışıyor ama nafile
bir insanın sahip olabileceği kudret damarında değil tanrı dışında kimseye boyun eğmeyen inancındadır

gücü her şeye yeten bir varlık
eminim akla hayale gelmeyecek yöntemler yaratabilir
ama galiba kimseyi bilmediği bir şekilde cezalandırmayacak
bilmiyordum denilmesini engellemek ve adil olmak için olabilir
verilen ceza insanı insan yapan özelliklerden ne kadar uzaklaştıracak
fiziksel olarak bazı farklılıklara uğrayacak olursa
bu durum insanı insan olmaktan çıkarmaz diyebilirim
duygular düşünceler ve bilinç kaybolmadıkça
bedenlerin başına gelecekler o kadar da önemli değil
maddeye bağımlılığın devam edeceğini varsayarsak
bu entropiyi ve bilinç aktarımı sırasında acıyı kaçınılmaz kılacaktır
ışıktan hızlı ilerlemek belki de karanlıktan başka bir şey görememektir
sınırların aşılsa bile bunun insana pek faydalı olacağını düşünemiyorum
ölüm anını yavaşlatarak cekilen acı ağırlaştırılarak uzatılabilir ancak
hafıza bir şekilde silinebilir fakat bu yeni ızdıraplar yaşanmasını engelleyemez
bundan kurtuluş için yapılması gerekenleri hatırlatan bir elçi de gelmeyecektir
yaşam biçimini düzenleyecek bir referans noktası asla bulunamayacak
fakat bu ortamdaki bir varlık görünüşü ne olursa olsun yok olamayacak
tanrı yok yargı yok acının azalması dışında bir mutluluk kaynağı yok
gökyüzüne baktıklarında görebilecekleri tek şey kuyunun dibindeki karanlık
kendilerini kuyuya attıklarında düşebilecekleri tek yer gökyüzü olacak
yakacaklarsa birbirlerini yakacaklar yiyeceklerse birbirlerini yiyecekler
tanrı karışmayacak onu unutup unutup tekrar hatırlasalar bile
bunun eğlenceli olacağına inananlar için bir teselli
cehennemde rahat etmenin yolu cehenneme dört nala koşmak değil
belki de cenneti kıl payı kaçırmaktır kim bilir

tanrının son elçi olarak gönderdiği insan
tanrının var olduğunu tek olduğunu
artık insanları kendi hallerine bıraktığını
ve sonsuza kadar ne olursa olsun bir daha asla
insanlarla iletişime geçmeyeceği mesajını iletmiş olsaydı
üzerine bir de herkesi ölümsüz yaptığını söyleseydi
ne azalan ne de çoğalan bu canlı topluluğunun dini
deizm olur herkes tarafından kabul edilir miydi
böyle bir düzende mutluluğunun tanımı ne olurdu

kıyamet

belkide tanrının en sevdiği duadır

sadece hiçbir şeye inanmak zorunda olmamak için bile tanrı olmak isterdim

tanrının gazabını üzerlerine çekenler türküm deme haklarını kaybeder

Müslüm Gürses - Ne Yazar