13 Ocak 2020 Pazartesi

















ölüm bize her şeyi hatırlayacağımız o rüyayı gösteren uykudur











































ulan ali ketenpereye gelmiş şehit olmuş
muhammedin cenazesi üç günde zar zor gömülmüş
sen hala yetiş yardır imdat diye inliyorsun beynini siktiğim salağı
iman eden müminler zombilerden medet uman zavallılara dönüştü amk






































hoca kopya verdiğiniz öğrenci aslında sizin amansız bir düşmanınızdır
düşmanınıza sakın ha cephane vermeyin şeklinde bir şeyler gevelemişti
rekabetin birbirimizin kuyusunu kazacak noktaya geleceğini hiç düşünmemiştim
yine de verdiğim kopya karşılığında iki dal sigara istemediğim için pişman değilim











































nasıl oldu ben de bilmiyorum
koşuyordum hatta korkmak heyecan veriyordu
utanmıyordum ama kızmayı öfkeyi öğrendim horozum ölünce
onu yedim mi hatırlamıyorum oyuncaklarım bıçakla doğranmıştı ama
kedilerini kuyruklarından tutup fırlatıyordum osuruk ağacından tırmandığım çatıya
lanet karı hiç sevmezdi beni ama ben severdim kedilerini kiremitlerini kırdığım çatılarda
ne diyom la ben siz ne anlarsınız hayattan kelimeleri fütursuzca sıralayarak yazı yazmaktan







































senin kendini iyi hissetmen kaça patlar sikimde değil patron
çalıştığımda elime geçen şey kendimi kötü hissetmekse al işini götüne sok
bu dünyanın zavallısı bitmez elbet bulursun bir gariban binersin sırtına seni taşır
fakat benden duyacağın tek kelam senin ananı avradını sülaleni sikeyim orospu çocuğu


































hatice ve ebubekir paraları ne yaptı
muhammedin mirasına ne oldu
bu dünyanın tadını sonuna kadar çıkar
kaçarı yok diğer tarafta amelesin olm


































daire şeklinde bir hendek kazmışlar ve içini katranla doldurmuşlar
ardından inanan insanları ortasına doldurup katranı ateşe vermişler
kavrulan insanlar su istedikçe alın size su diyerek üzerlerine katran boca edilmiş
hendekten atlamaya çalışan zavallı insanları sopalarla geri ateşin ortasına itmişler
o sopalara dayanarak alevlerin sönmesini insanların hepsinin ölmesini seyretmişler
tanrı bu vahşetin karşılıksız kalmayacağını inananların yanında olduğunu söylüyor
işin bilimsel yönü olabilir ileride böyle bir ortamdaki suya muhtaç kalınırsa anlaşılır
taşak geçtiğiniz deve sidiği herkesin kana kana içmek istediği bir seraba dönüşebilir
ayrıca sıcaklık algımız da değişebilir donarak ölmek üzereyken çırılçıplak soyunabiliriz
































son 1000 yılı kapsayan bir bilim kitabı olsa
zamanında kabul gören bilimsel sonuçların sırayla yazıldığı
baştan sona doğru çelişkilerle dolu olduğunu görebiliriz
şimdi çelişki var diye bilimi kaldırıp çöpe mi atacağız
yoksa bu bilimin ta kendisidir diyerek anlamaya mı çalışacağız










































işinin ehli bir koleksiyoncu bir eseri görür görmez
orijinal mi değil mi hatta kimin eseri olduğuna kadar bilebilir
eser sahibi eserini ortaya koyarak kendini her türlü ispatlamış
peki sen bu büyük sanat karşısında idrakini ispatlamak için ne yaptın
sığır gibi baktın baktın sonra dönüp bir daha baktın ve gördüğün her şeye rastlantı dedin
ulan sen aynaya baksan gördüğünü ispatlayamazsın tanrı senin neyine itibar etsin












































çalıştın emek verdin kafa patlattın bir sonuca ulaştın güzel
ki vardığın sonucun senden sonra gelen biri tarafından çöpe çevirilme ihtimali var
neden onunla dilediğini yapabileceğin düşüncesine kapılıyorsun be insan
aklına gelen ilk şey onun bir yaratıcısı olamayacağı fikri oluyor
harcadığın mesaiyi kutsallığın üzerine çıkarabilmek için ne çekiyorsun







































bu dünyada ölüsü dirisinden değerli olan birini sabaha çıkarmazlar kim olursa olsun

















4 Ocak 2020 Cumartesi

























gördüklerim bana yetti seni görmesem de olur
zaten o kadar iyi bir insan olmadığımı da biliyorum
var olduğuna bir olduğuna hiç şüphesiz inananlardanım
daha kötüsü olmasın hatta hiç olmamış olsam bana yeter







































kitapta yer alanları değerli bulmuyorsun peki beğeneceğin şeylerin yazılması için ne yaptın
sanki yazılanlardan çok daha fazlasıymışsın gibi o ayet saçma bu ayet işe yaramaz diyebiliyorsun
tanrı bizimle neden muhattap oluyor ki onun yerinde olsaydık yüzümüze bakmaya tenezzül etmezdik


































tecritte rutubet ve tozdan ağırlaşmış bir battaniyenin altına girdiğim an
yeryüzünde yazılan tüm anayasaların tüm kanunların insan yapımı olduğunu anladım
çölün ortasında gecenin ayazından korunmak için yeni yüzülmüş bir sığır derisine sarınmak gibiydi
insanlar seçim yapar kendilerine yol çizer tanrı sadece bunlardan hangisini doğru bulduğunu hatırlatır




dinler insan yapımı olduğu için kabul edilebilir değil fakat
din olarak kabul görülmediği için insan yapımı yasalar inkar edilemez
dinlere uyma zorunluluğum yok ne kadar din varsa hepsini bir kalemde silebilirim ama
mahkemede hakime kıçınızdan uydurduğunuz şeylerle beni yargılayamazsınız diyemiyorum