30 Haziran 2017 Cuma
29 Haziran 2017 Perşembe
28 Haziran 2017 Çarşamba
26 Haziran 2017 Pazartesi
25 Haziran 2017 Pazar
24 Haziran 2017 Cumartesi
23 Haziran 2017 Cuma
21 Haziran 2017 Çarşamba
20 Haziran 2017 Salı
19 Haziran 2017 Pazartesi
18 Haziran 2017 Pazar
henüz cübbe giymeyen bi`:bir` orospu çocuğu görmedim
spartaküsün başına gelenden farkı yok
zenginin malı avugavatların cebini yormaz
son avukat öleli çok asır geçti
üç itiraz dilekçesi yazılmış
avugavatın yazdığı red edilmiş
benim yazdığım lehime olacak şekilde karar değişmiş
yinr benim yazdığımı beklerken lehime yasa değişmiş
isterse değişmesin
o dilekçe tarihe geçti
görsel ve yazılı olarak
o dilekçe biiti mi ?
şerefini siktiğim hukuk`:orospu co`çukları
cehennemin doğalgaz faurasını ödemek için
sonsuza kadar dua edeceğim
17 Haziran 2017 Cumartesi
16 Haziran 2017 Cuma
evlenmeden yuvamı terk etmem diyen kuş
sıçmak için bile uçmaya üşendiği halde
yuvanın yalıtım masrafını üstlenen kıştur
15 Haziran 2017 Perşembe
14 Haziran 2017 Çarşamba
13 Haziran 2017 Salı
12 Haziran 2017 Pazartesi
11 Haziran 2017 Pazar
çocuklara tavsiye...
bir hikayeyi anlatmak, bir düşünceyi dile getirmek için, kötü sözleri tercih etmek zorunda değiliz.
kitapların
içeriğini; sokakların çirkin yüzüyle beslemek yerine, sokakların çirkin
yüzünü güzel sözlerin yer aldığı kitaplarla temizlemeye çalışmak daha
doğru bir yol olabilir. eğer bir tavsiyede bulunacaksak, özellikle de
bunu ilk öğretim sıralarında oturan çocuklara yapacaksak biraz daha
dikkatli olmamız gerekmez mi ?
hayatı anlatmak için çirkin sözleri kullanmanın çocuklara bir fayda getirmeyeceğini düşünüyorum.
bir anı...
birgün bir camiye girdim. ezanın okunmasına az kaldı diye düşünmüştüm. ama kurnalardaki kalabalığın nedeni; namaz vaktinden önce okunan Kur-an'ı Kerim'i dinlemek içinmiş, camiye girince anladım. insan sesinin aldığı o Kur-an'a özgü şekli hemen tanıdım. duygulandım.
dinlemeye
başladım. bir şey anlamıyordum. bir kaç kelimenin ve bildiğim Sure'lerin
Türkçe karşılıklarından başka hiçbir şey anlamıyordum. Allah'ı ve
Peygamber'ini düşünmeye çalıştım mı Allah bilir. benden iyi bilir.
bir yaşlı
dikkatimi çekti. ağlıyordu için için, hıçkıra hıçkıra. O An'a kadar
benim de gözlerim dolmuş ve sonra kendimi toparlamıştım birkaç kez. ama
neden ağlama ihtiyacı hissediyordum, o ihtiyarı ağlarken görene kadar
hiç düşünmemiştim.
yaşlı adam ağlıyordu. acaba o biliyor muydu Arapça dilini ? anlıyormuydu okunanları ? onu boşverdim. kendimi düşündüm. orada okunanda neler vardı ? bir mektup okunuyordu her yerde tüm insanlara yazılmış. ama mektubun kimden geldiğine inandım diye diye, anlamadan dinliyordum. ne yaptığımı düşündüm ve kendimden şüphe ettim. bu işte bir terslik vardı. bunca insan hep yanlış mı biliyor ?
aynı dili konuşmayanlar bir yere kadar anlaşabilir. ben inancımla aynı dili konuşmak istiyorum yaşadığım dünyada. Arapça dilini öğrenmek isterim. bütün dilleri konuşmak ve herkesi anlamak isterim. kuşça, kelebekçe, karıncaca, taşça, toprakça...
şu an sahip
olduklarımla, ne yazdığını yavaş yavaş okumak ve öğrenmek istiyorum.
kolayıma nasıl gelirse öyle okumak istiyorum. aklı olanın da olmayanın
da O 'ndan başka yardımcısı yok..
inanıyorum ki
araştırmacılar, kaderini bir şekilde İslam İlmi'yle birleştirenler her
ayrıntıyı gözden geçirip insanlıkla paylaşacaklardır.
akıl duymuyorsa kulağın ne suçu var...
kalem
kalem
oynamaz yazar. sahibi oynar derseniz, olabilir. mesela ben oynu/yorum.
kalem sadece yazıyor. kırılıyor bazen tükeniyor ama oynamıyor,
yazıyor. güzel güzel oynamaya çalışan benim.
elektirikli
bir kalem sanki şu pc. bazen elektirikler kesiliyor. canım sıkılıyor.
ama kurşun kalemim de var benim. olmazsa bir taş. kağıdın durumuna göre
herhangi bir nesne bile görür işimi. yeter ki yazmak için bir istek
olsun içimde.
canbazlığa
gelince; öyle gerekti. iyi de oldu. hiç olmazsa yazdıklarımı bir şeye
benzetemeyenler veya hatalarla dolu olduğunu söyleyebilecekler için
baştan yapılmış bir itiraf, iyi olduğunu sandığım bir savunma oldu. bu
konu kapandı. çok iyi oldu.
kalem
yanlış yazmaz. o da emir kulu. eskiden kalem kırarlardı. filmlerde
görmüşsünüzdür. idama karşı değilim ama kalemin kırılmasına karşıyım.
kalem ne yazarsa yazsın kırılmamalı. yazık. israf. haksızlık yazanı
derseniz olabilir. ama ben kırılmam baştan söyleyeyim. başımın çaresine
bakabilirim Allah ın izniyle. silgim de var benim. yeter ki yanlışım
düzeltilebilecek türden olsun. bir uyaran, yol gösteren olsun. çok da
üstüme gelinmesin. biraz olsun özgür olmam gerekli. en azından burada...
hanginiz "benim aklım doğru gidiyor" diyebiliyorsa, ben ona göre ayarlayabilirim aklımı. aklın yolu nasıl olsa Bir.
ne diyorduk. kalem.
kaleminize iyi bakın...
10 Haziran 2017 Cumartesi
8 Haziran 2017 Perşembe
7 Haziran 2017 Çarşamba
6 Haziran 2017 Salı
5 Haziran 2017 Pazartesi
bu demirin vızıltısını
sana yorgun sesimden önce duyuran
ölüm değil düşmanım
alın terim
ben beden işçisiyim
senin gibi yalan söyleyerek
başarıyı insanları kandırmakta arayan
para kazanmak için
biri bin yapan bir sahtekar değilim
biri bin yapan tanrı
hiç değilim
bir akşam olsun
sırtım kuru gitmedim evime
evim
ölüm değil dostum
çürüyen bastonum
yıkılmaktan yıldım
sonum
son sözü söyleme arzum değil kardeşim
bir sabah olsun
hiç akşam olmasın
3 Haziran 2017 Cumartesi
1 Haziran 2017 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)