hayatı ıskalayıp belayı onikiden vurdu adam
rakı içip kumar oynamak kalmıştı geriye
bu yaştan sonra askere gidip vatanı kurtarmadan
sarhoş olacak parayı nereden bulabilirdi ki
kalbini koyup yakalayacaktı treni o kız yüzünden
rastgele ateş etti kızın yanındaki subayı vurdu
adam unutulmayı hak edecek kadar masumdu oysa
bir isim bir telefon hiç konuşmadan anlaşılan bir dil
mahkeme duruşma daktilo sesleri ve yıllar
ne kadar rahatlatıcı şu birilerini tutup fırlatmak uzaklara
radyosunu kaynatıp içti adam
mandalin yapraklarını kurutup çiğnedi
kafasına patates kesip koydu
ıslanmış yatağını ters çevirdi
dişleri olsaydı nasıl yerdi tırnaklarını
yeniden başlasaydı nasıl harcardı yine kendini