30 Ocak 2019 Çarşamba
evrenin simülasyon olması kötülük probleminin çözümüdür
simülasyondan çıkınca karşılaşılacak olan gerçeklik neler yaptırmaz ki
oyun içerisindeki gücün gerçeğinin herkese verilmesini beklemek adil olmazdı sanırım
oyunda iyi olanlar kod yazma yetkisine sahip olabilirlerdi ancak
kötülere ise direk kırmızı kart ve ardından bir kırmızı kart daha
sonra öldüğü yerden başlamak kaydıyla sınırsız can ve boktan bir dünya verilirdi
iyiler kendi alemlerini diledikleri gibi yaratıp tanrıcılık oynarken
kötüler de diledikleri gibi boklarıyla oynamaya devam ederlerdi
26 Ocak 2019 Cumartesi
25 Ocak 2019 Cuma
yeryüzünde koparılan ilk çiçek
adını duyduğumda gelir aklıma
yapraklarını mavi düşünürüm narin
kirpiklerin gibi uzun ve siyah
gözlerin kadar siyah
seni benden koparan eller kadar sarı
adımlarını duyduğumda gider aklımdan
güneşte parlayan gülüşün
yemyeşil bir çayırın ortasında
gidişinin hikayesini başlarım anlatmaya
solmak üzere olan çiçeklere
inanamazlar bir çiçeğin koparıldığına
derken siyah elleriyle yaklaşır aşık
aşkına sunmak için
taze bir ölü arar çayırda
hayretler içinde kopar bir çiçek
kanun yazan bir katildir aşk
21 Ocak 2019 Pazartesi
ne görüyorsun
ben ne gördüğümü bilmiyorum
en nefret ettiğim kelimedir bilmiyorum
çünkü her dudaklarından döküldüğünde
kendimden başlayarak umudunu yitiren tüm insanları
tek tek uykularında yakalayıp öldürdüm
ne görüyorsun
bir kolu yatağın yanından yere sarkmış cesetler mi
kırmızıyı oldukça soluk gösteren çarşafların
hayli zaman oldu katilim beni terk edeli diyeli
hala bilmiyor musun nasıl öldürdüğünü
karışıyor aklım bilmiyorum bilmeyi
ışıklar patlıyor peş peşe
perdeler kirli
tozu duruyor aynanın
ve sen bilmiyorsun
ben bilmiyorum
bilmek isteyenler peşimizde
ne gülüyorsun
şiir diye sana yutturduğum satırları
ayet gibi suratıma tükürüyorsun
neden sevdiğimizi bilmiyoruz
18 Ocak 2019 Cuma
osmanlı da allah osmanlı
lan kim bu osman kim bu osman
o osman osman gazi değil
meğer dördüncü halife
kapitalist osmanmış
ülen bu emevioğullarının bir ucu yahudiliğe çıkmasaydı
bu ülke bu kadar boktan bir yer olur muydu
bu hurafe anlatan soytarıya iltifat edilir miydi
yapacağınız işi sikeyim
muhammedin mirasını hiç eden pislikler
insanların kötü yönlerini gizlemeye yarayan
tüm dini siyasi politik ritüeller yasaklanmalı
veya yok sayılmalıdır
yaşam biçimleriyle ortaya çıkan tabloda
kimin işe yaramaz bir pislik olduğu
kimin gerçekte iyi olduğu
ancak bu şekilde belli olabilir
toplum kültürü maske ritüellerle kirletilmekten
bir an önce kurtarılmalı
ve insanlara seçme özgürlüğü tanınırken
oluşacak tüm yanılgıların önüne geçilmelidir
16 Ocak 2019 Çarşamba
algıyı bir bütün olarak ele alırsak
insan bilinci bu sonsuz pastanın küçük bir dilimi
dilim dilim gerçeğin rüyasını görüyoruz
farklı formlarla farklı kurallar çerçevesinde yapılan bir etüd
ihtimallerin asla tükenmeyeceği bir yolculuk uykusu
tanrı olsaydım ne yapardım nasıl yapardım
uyandığımda kendimi bulacağım ortamın özellikleri neler olurdu
yoksa ortamdan münezzeh bir oluşun kapısı mı açılırdı
12 Ocak 2019 Cumartesi
kabul etme zamanı gelmiş demektir
bir şiire başlarken seçme zamanı gelmiştir
tanrı durmadan konuşan bir şairdir bilirsin
bazen sessizlik çağlayanı olur yokluk dili
durur kulağımızın başucunda bir resim gibi
bir gürültüye başlarken kararır kaşlarımız
deniz kayalıklar ve ağaçlar arasında
yıkılmak nedir bilmeyen bir lahit gibi
içimizdeki kemikler kaybolsa bile
taşır taştan kalbimizi ölüm
yıldırımdan korkar gibi yapar korkardık yıldırımlarda
aslında kok çorkardık yıldırımlardan
ve severdik celladımızı bizim gibi insan oldukları için
bir şiiri sonlandırırken hep saçmalar şair
çünkü ölümle biten şiirlerin şairi tanrıdan başkası değildir
muhammedin ölmesini bekleyen yavşak sabaheler gibi
akbabalar gibi çöktüler memleketin okulların üzerine
atatürk ilkeleri değil muhammed öldü sanki
"minareler süngü
kubbeler miğfer
camiler kışlamız
müminler asker
bu ilahi ordu dinimi bekler
allahu ekber
allahu ekber
allahu ekber"
bu şiiri
dönek müşrik bir yahidinin
kendi gibi kriptolara okuduğunu düşününce
daha anlamlı geliyor kulağa
10 Ocak 2019 Perşembe
her on kasımda ağlattılar bizi
çocuktuk atamız geri gelsin diyerek çok ağladık
baktık gelmiyor daha çok ağladık
polis gördüğümüzde yolumuzu değiştirdik saklandık
biraz büyüyünce anladık
taştan bronzdan hayalleri varmış büyüklerimizin
camları kırdık tabelaları vurduk bulamayınca çaldık
düşmanımıza katılmak için yollar aradık
hapse düştük ezildi gururumuz
şimdi kaybeden onlar oldu
şimdi zaten işe yaramaz haldeler
öldüler çürüdüler toprak oldular
şimdi kaybedecek olanların günü
dinciler imancılar sarıklılar cübbeliler
sosyetik baş bağlamalar süslü takımlar şatafatlar
boktan imajlarıyla boktan yere ağlatacaklar çocukları
6 Ocak 2019 Pazar
3 Ocak 2019 Perşembe
gördün mü ikimizi nasıl ayrıldık
ayrıldığımız gün kararını verdi tanrı
birimizin yazdığını diğerimiz karalayacaktı
öyle de oldu önceki hayatlarımızdaki gibi
sozsuza kadar büyüyecek bir çiçeğin yapraklarıydı sayfalarımız
gönlünde baharı yaratanların seviçle karşılayacağı güzel haberleri
renklerin hatıralarından koşan kokusuyla sunan
ateş kırmızısı dikenleriyle uyayarak saygısız düş zenginlerini
bizi birbirimizden sonsuza kadar koparacak bir çiçek
tıpkı diğer dünyamızın bahçelerindeki kadar basit
birimiz elçi olacağız birimiz asi
keşke hiç tartışmasaydık seninle
belki yerdik hayvanlar gibi birbirimizi
sen yerken ben razı olurdum ben yerken sen
tanrı karışmazdı o zaman belki bize
şimdi dara düşeceğiz ikimiz de aynı hayvanlar gibi
fakat insan olarak katlanacağız bu çiçeğin azalan gölgesinde
tüm insanlar gelip geçecek bu kuruyan bahçenin içinden
ki ne insanı bitecek ne hayvanı bu alemin
gördün mü nasıl sevemedik birbirimizi
nasıl sarılamadık birbirimize
birimiz bir dünyada gitti
birimiz bir dünyada kaldı
hababam sınıfında cinayet
hepimiz kopya çekiyoruz neden ben
parası neyse verip diploma da mı alamayacağız
mınakodu um memleketinde
nasıl mezun olduysak öyle hizmet edeceğim haliyle
hileyle alevere dalavere öğrenmeden iş yürümez
hukukçuyum lan ben
kanunla kalemle kitapla kesemezsem
bıçağım var lan benim
cübbem yoksa nah silahım var benim
kaç para lan bir diploma
mahmut hocayı da sikerim
raskolnikovu da sikerim
dağıtırım lan burayı
2 Ocak 2019 Çarşamba
aralarından bir simülasyon meleği itiraz etti
insan ve onun yan ürünü olan hayvan kan taşıyacak
korumamız gereken doğal dengeyi kan akıtarak
düzeni sürekli bozmaya çalışarak sorun çıkaracaklar dedi
bu simülasyon melekleri öyle kaptırmışlardı ki kendilerini oyuna
gerçek olmadıklarını bilmelerine imkan yoktu
oyun bittikten her şey gerçeğe döküldükten sonra
ne kendilerine nede oyunda kan dökerek bozgunculuk yapanlara
gelecekte bir yer kesinlikle verilmeyecekti
1 Ocak 2019 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)