24 Haziran 2022 Cuma

 

 

 

 

 

bazılarının her kaliteli soruyu hedefinden saptırarak
konuyu inandın inanmadın mevzusuna getirmesi
önceleri benim de canımı sıkıyordu
ancak cevabı ararken
her iki seçeneği de dikkate alarak ilerlemeye çalışmanın
daha kapsayıcı teorileri açığa çıkarabileceğini umut ettim
nihayetinde taraf olmaktan daha az yıpratıcı olmaya başladı düşünmek
bir sineği meydana getiren madde bileşenini
böyle gramı gramına hatta atom altı parçacıklarına kadar
ölçüp tartıp bir kaba koysak
sonra her bir parçayı
aralarındaki bağlantıyı tek tek kurarak ortaya bir sinek çıkarsak
şimdilik uçmaz uçuramayız
neden
canı yok
benim ve daha pek çok insanın
can deyince aklına gelen şey galiba bu
madde deyince aklıma ne geliyor peki
birbirleriyle etkileşimleri nasıl oluyor
küçük yapı taşları hayal ediyorum
ki bunlara yakından baktıkça küçülüyorlar
bunlar belirli ortam koşullarında
belirli kurallara göre hareket ediyorlar
atıyorum üç tanesi bir araya gelince altın oluyor
beş tanesi bir araya gelince gümüş oluyor
başka bir deyişle 500 tane tuğla ile inşa edilen yapı kulübe
5000 taneyle inşa edilen yapı ev oluyor
bu isimleri biz veriyoruz
bize göre cansızlar
bu noktada ben maddenin özünde bir bilinç seziyorum
birbirleriyle etkileşim kurarken
bağ oluştururken kurallara uyma bilinci
isteyerek veya istemeyerek bunu yapıyorlar
bu arada düzgün kuralların konulduğu
ve herkesin bu kurallara uyduğu bir topluma bakar gibi oluyorum
yoksa bir makinaya mı bakıyorum bilemedim şimdi
neyse ben başa döneyim en iyisi
büyük patlama teorisine
maddenin ortaya çıktığı söylenen o ana
büyük patlama oluşmadan önce veya patlama esnasında
denklemden neyi çıkarırsak insanın meydana gelmesi mümkün olmaz
veya çıkarsak bile insanın oluşmasına engel olmaz
maddenin her halukarda oluşacağına kesin gözle bakabiliyorum ancak
insanın ortaya çıkabileceği ihtimali etkileyen
bazı ayrıntılar olabileceğini hesaba katmak zorunda kalıyorum
acaba ilk seferinde mi altı altı geldi zarlar
büyük patlama teorisini farklı düşünmek gerekirse
ben maddenin bir yavaşlama sonucu
ortaya çıkmış olabileceğini düşünmek isterim
çünkü madde hızlandıkça bilinmezliğe yaklaşıyor
yavaşladığında ise algımıza açık hale geliyor
bir günü bin yıl gibi yaşamak gerekirse işte buradayız
peki maddenin ışıktan hızlı gitmesine engel olan şey ne
madde ışık hızını geçtiği anda
arkasında bıraktığı ize ışık diyor olamaz mıyız
o yavaşlayan
maddeyi ortaya çıkaran
maddenin hızlanarak tekrar ona döndüğü şey ne
bunu her yaptığında
insan gibi bir varlığın ortaya çıkma yüzdesi ne
insanı meydana getirmenin bir yolu mudur bu yavaşlama
her seferinde aynı sonucu verir mi
şöyle soralım
her büyük patlama gerçekleştiğinde
insan diye bir varlık ortaya çıkar mı
madde insanı meydana getirecek o etkileşime
her defasında girerek bir can oluşmasını sağlar mı
bir insana canlı diyebilmek için
sadece bedenindeki atomların ilişkisini mi dikkate almalıyız
başlangıç anını düşünürsek
maddenin tamamı insanı meydana getiren
insan bilincinin ortaya çıktığı bir organdır diyebilir miyiz
nihayetinde madde kendi içinde zamandan bağımsız bir şekilde
yapı taşlarıyla sürekli iletişim halinde olan bir varoluş
bu iletişim ilk andan beri var değil mi
böyle düşünce canlı kimdir nedir sorusu
boyut değiştirmekten öte her şeyi kapsar hale geliyor
asıl can alıcı soruya geleyim
sen insan diyorsun da
bu milyarlarca insan neden
neden bir evren bir insan değil de
bir evren milyarlarca insan
bir vücut var maddeden oluşan
ve bu vucüdun binlerce beyni gözü kulağı var
evren bizim ortak bedenimiz olabilir mi
soru soruyu soru borumuzu açıyor
dini metinlerde en yakın ruh kavramı var
bu sorunun muhattabı olabilecek
vahyin tanrı tarafından tasdik edilen
insan sözleri olduğuna inandığım için
insanın ruh ile ilgili gerçeğe yakın
bir söz söyleyememiş olabileceği sonucuna varabiliyorum
yani bizim algılarımızın çok ötesinde
ne söylersek söyleyelim yaklaşamıyoruz bile
ruh dışında
fesat çıkarak olmasına rağmen
insanın neden yaratıldığıyla ilgili soruya da
benzer şekilde bir yanıt verilmiş
bilemezsiniz demiş
ki kendisinin ışığa benzetilmesini
hakkında yapılan bu betimlemeyi kitabına almış
bu bence önemli bir ayrıntı
belki de bu betimlemenin yaratıcı ile uzaktan yakından bir ilgisi yok
zeytin ağacı yağ kandil ne bileyim
fakat bunu beğenmiş
galiba yaratıcının sevgi yönü ağır basmış bu detayda
düşünen sorgulayan tanrıyı hayal eden biri
bu satırları karalamış veya söylemiş
yaratıcı buradaki içtenliği samimiyeti
edebiyatı ifade biçimini güzel bulmuş olabilir
kendisinin böyle bir benzetmede yer almasına rıza göstermiş
ama ruh deyince bilmezsiniz demiş
kan dökmek için mi yaratıyorsun diye sormuşlar yine bilmezsiniz demiş
kendisinin benzetilmesine izin vermiş
ama maddenin öncesine ve sonrasına dair en ufak bir ipucu yok
insan bu konu hakkında gerçeğe yakın bir söz söylemiş de olabilir
ama bu sözü kayda geçirmediyse elde bir şey yok
insanlar birbirini öldürüyor tecavüz zulüm ediyor
bunca kötülüğün olmasına neden izin verdiği konusunda açıklık yok
insanın nasıl meydana geldiği hakkında
nefesimizden üfledik diyor
biz diyor
nefes dalgalanma hareket
her yerde olmaya verilen bir ara
zamanın mekanın doğuşu
ve ölüme yani her yerde olmaya varışı
insana giden yolun mihenk taşında
ilk hücrenin nasıl oluştuğuna dair
benim aklımda kalan bir ayrıntı yok
ol deyince oluverir diyor
ol
ses
titreşim
yavaşlayınca
bir mekana zamana tabi olunca
bunlar ayrıca düşülecek konular
bu konuyla ilgili son olarak
acab sadece hayvanların yaşadığı
ama içlerinden bir insan bilincinin ortaya çıkmadığı
böyle canlı topluluklarına ev sahipliği yapan dünyalar olabilir mi
insan bilinci aşılanmamış organik yükseliş ve çöküşler
devrildiğini kimsenin duymadığı ağaçlara benzer mi
gazlı içecek yapan sırrını vermeyince alkış
yaratıcı sırrını vermeyince woooo
madde ile mana arasındaki sırrı çözse neler yapar kim bilir
lan bu sırrı çözmeye çalışırken bulduklarını koklatmıyorlar
bulsalar bize faydası dokunur mu
geç
bu yüzden bazı soruların cevapları için
herkesin ölümü beklemesi en mantıklı olan
bok püsür işler düşüneceğine bunu düşün
bakarsın öldüğün gün
lan ben böyle olacağı aklıma gelmişti dersin
o an tüh lan fırsatı kaçırmışım diye üzülürsen cehennemdesin demektir
ama kendini iyi hissedip seviniyorsan cennettesindir kaybın olmaz



 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder