30 Mart 2019 Cumartesi






























hangi kesimin beni sömüreceğini belirleyecek bir seçim daha
tecavüzcünü seçme hakkın olan demokratik bir porno film
hangisi erken boşalıyorsa ona oy vereceğim ama hepsi hard takılıyor

































































inanmıyorum diyenlerin öne sürdüklerine bakıyorum
peygamberin özel hayatı eşleri evlilikleri üzerine spekülatif eleştiriler
peygamberin ölümünden sonra ayetleri manasından saptıran
sözde alimlerin tarikatçıların hadis adı altındaki hurafeleri baz almak
süregelen zamanda bu sapıkların yönetimi altında yaşayan insanların
gerçeklerden uzak dinden uzak hayatlarını islamın özü olarak yansıtmaları
içsel çelişkileri nedeniyle anlayamadıkları kitabı peygamberin uydurdunu söylemek
insanın düşünsel evrimine uygun bir dille kitabın tekrar yorumlanamayacağını iddia etmek
kitapta gördüklerini sandıkları açıkların cevabını bulamadıklarında inkar yoluna gitmek
bilinçli ve bilinçsiz şekilde aynı argumanlar etrafında kitabın en önemli meselelerini gizlemek
inanıyorum diyenlerin söylediklerine yaptıklarına bakıyorum
peygamber ölür ölmez miras kalan gücü ele geçirmelerini sağlayacak ayetler aramak
cihat mekanizmasını savunma savaşından çıkarıp ganimet seferlerine dönüştürmek
iktidarda kalmalarını engelleyecek olan infak eşitlik paylaşım kavramlarını yok saymak
yetiştirdikleri sahte din adamlarının fetvalarıyla islamın özünü hatırlatanları katletmek
insanları kendi çıkarları uğruna hizmet etmeleri için ayetleri cımlayıp yalana sürüklemek
kendilerini tanrının velisi seçilmişi ilan ederek insanlara saçma vaatlerde bulunmak
insanları kitaptan uzaklatırmak için çeşitli tarikatlar önderler ritüeller rivayetler uydurmak
içeriği sosyalist olan kitabı kapitalizmin hizmetine sokmak için insanları hurafelerle oyalamak

iki tarafta cambaza bak cambaza diyor
aynı kaynaktan besleniyorlar aslında
tanrı peygamberine herkesi müslüman yapamazsın diyor
kitapta cinayet işleyen peygamber var
emrini yerine getirmeyip kaçan peygamber var
yardım etmeseydim murat alacaktın o kadından dediği peygamber var
yusuf züleyhanın evlatlığıydı sonunda ne oldu acaba bilen var mı
tüm insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde yanlış diyebileceğimiz
olmaz böyle şey diyebileceğimiz sayısız tutum ve davranış var
eğer tanrı dünyaya tamamen kusursuz bir insan gönderseydi hepimiz çöptük
tanrı insanları affetmek için çeşitli mazeretler yaratıyor
günahlarımızı bağışlamak için eylemlerimize makul saydığı sınırlar çiziyor
kafanızı karıştıran bu hükümler yüzünden ben inancımdan vacgeçmem
ben de sizin gibi çoğu konuya cevap arayan hatta bundan zevk alan biriyim
dünyanın insan seline kendimi bırakıp genel geçer olanla yetinebilirdim
hayır ben hikmetin sırrın peşindeyim inkar beni istediğim o yere götüremez
veya arzularımı her şeyin üzerinde tutarak tanrıyı dilediğim gibi kullanamam
yaşantımı kitapta çizilen sınırlar içinde tutmaya çalışarak kah yanılarak kah günah işleyerek
fakat tekrar o makul sınırların içine girerek gerçeğe doğruya iyiye ulaşmak istiyorum





































28 Mart 2019 Perşembe
































yeni başladığım işten kovulmam bir saat sürmedi
neymiş mesai boyunca banttan gelen vidayı sıkıp duracakmışım
çay ocağına gidip 999 luk tespihimle patron patron diyerek maaş alamazmışım
hiç göremiyor olsam bile patronun var olduğuna inanmam yetmezmiş
ustabaşına patronla arama girme derdimi kendim anlatayım dedim güvenliği çağırdı
işsizlik parasızlık banka zırt pırt arıyor borcunu öde diye dayanamadım gittim banka şubesine
yalan yok abdest almadan bankanın kapısana yönelip bir saat namaz kıldım
kıble o tarafta değil bu tarafta diyeni geldi selfi çekenler geldi en sonunda polis geldi tabi
güzelce izah ettim bankaya borcum var borcumun affı için yatıp kalkıyorum
bankanın kurucusuna ceosuna genel müdürüne bölge müdürüne şube müdürüne
şefine memuruna veznedarına güvenlikçisine iman ettim bırakın beni dedim ama anlamadılar tabi
doktora iki saat anlattım ben tanrıyı arayan bir garip insanım ama hep zecalandırılıyorum
ben yemeğe içmeye barınmaya muhtaç biri olarak geldim dünya fakat ne patron ne de tefeci
ihtiyaçlarımı karşılamam için beni becermek istiyor anladım ki tanrı değiller
hem rızka muhtaç et hem de verme verirsen de köle olmayı şart koş
ev yok arsa yok ölse para gelcek dede yok o yok bu yok ben nasıl yaşayacağım
tanrı beni yaşatmak istemiyor mu yoksa verdiği rızıkla arama bu yavşakları sokuyor
şimdi gaspa çıksam hırsızlık yapsam haraç toplasam sıkıntılarımdan kurtulur muyum
peki tüm bunları yaptıktan sonra sana inanıyorum desem paçayı kurtarabilir miyim
yok ya eğer bir tanrı varsa bu yaptıklarımı benim yanıma bırakmaz
çok susadım yağmur yağsa da su içsek










































































hepimiz sürüne sürüne çıktık toprağa
kimimiz hayvan olarak kaldı
kimimiz neden diye soramadan fosil oldu
hayvanlar için dünya bir cehennemdir
fakat insanların cennete çevirebileceği
bereketli bir yerdir aynı zamanda
hayvani hayatı sorgulayan ilk insandır adem
kendisi gibi düşünenlerin çoğalması sağlamıştır
bir dil geliştirmişler seslerine anlamlar yüklemişler
içlerinden biri yönetmeyi keşfetmiş ve kurallar koymuş
işte burada başlamış güç ve iktidar savaşı
hangi tarafın iyi hangi tarafın kötü olduğa nasıl vermişler peki
iki düşünceden hangisi doğru yoksa ikisi de mi doğru veya yanlış
kime gör neye göre nasıl şekil almalıydı toplumsal birliktelik
yandaş toplamanın hileli yollarını keşfetti insan
kendini herkesin üzerinde gören tipler türedi
köleliği tahakkümü zorbalığı baskıyı kullanmayı öğrendi
en önemlisi bundan daha verimli olan ikna etme olayını çözdü
yalanlar hokkabazlıklar büyüler sihirlerle tanrı olduğunu söyledi
günümüzde hala tanrı olduğunu söyleyen liderler var
böyle bir düzende bu işte bir terslik var diyenler çıktı
tanrı işte bu insanlarla iletişime geçti
kendisi gibi düşünenleri bir araya toplamasını
ve karşı çıktıkları davranışlardan uzak yaşayabileceklerini söyledi
bu insanların kendi aralarında yaptıkları sözleşme dinleri oldu
bence tanrı benim katımda din islamdır diyerek
her toplumun yaşam biçimi islam ile karşılatıracağını açıklıyor
sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak kaydıyla çalışan her insan köledir sömürülüyordur
sekreterini işsiz kalmakla korkutarak koynuna almaya çalışan aslında cariye edinmek istiyordur
geçmişe dönecek olursak tanrı insanların her zaman kendisine karşı geleciğini biliyor
tanrı güç ve para sahiplerinin kalan insalara yaptıklarını zulüm olarak görüyor
çit çevirmek suretiyle dünyaya sahip olmak isteyenlere karşı kalan insanların yanında duruyor
tanrı dini ne zaman münafıklar tarafından çalınsa müdahale etmiştir
islam da ne yazık ki tanrının çalınan son dinidir
fakat elimizde bir kitap var
cinsellik üzerinden eleştirilen açıklar aranan çarpıtıldıkça yalnızlaşan bir kitap var
dönemin sosyal hayatı göz önüne alındığında peygamber bu işte bir terlik var diyenlerdendir
köleliği sömürüyü haksızlığı ortadan kaldırmak için çabalamıştır
kitabı okurken şunu fark ediyor insan tanrı ne derse desin kötüler bir yolunu bulacaklar
köleliğin şeklini değiştirecekler kadınları istismar etmenin bir çaresini bulacaklar
soruyorum hangi güç ve para sahibi erkek bir kadınla yetinmek ister bugün
bakın bunu yapacaksanız size şu sınırları çiziyorum kadınları çocukları mağdur etmeyin demiş
bir kadın dört erkek alacak deseydi kim kimin çocuğu olurdu soysuzlaşırdık temelli
kadınların mirastan pay almalarını sağlamış en az bu kadar demiş sen fazla ver engel yok
kitabı okuyup ne anladığını yazar pek çok insan çıkmış ve hala yazanlar var
işine nasıl geliyorsa öyle çevireni mi ararsın iftira atnını mı ararsın hepsi var
hadis var diyerek manasından tamamen uzaklaştırılmaya çalışılan ayetler var
tüm insanları ilgilendirmesi gerekirken kitap faşist araplar tarafından kültürlerine çekilmiştir
kitap okundukça kendini geliştiren her seferinde daha güzelini amaç edinen insanlar için
bence bulunabilecek en doğru en gerçekçi en idealist bir referans kaynağıdır
her insanı yaptığı hareketten dolayı sorumlu tutacağını açıkça beyan eder
iyi ve kötü kavramların tarihsel süreç içerisinde insanlar tarafından belirlendiğini düşünüyorum
tanrı bu konuda dayatmacı olmamıştır bunun en büyük kanıtı sizin için islamı seçtim demesidir
kimin yaptığı iyilik kimin yaptığı kötülük tam olarak değerlendirme yapmak zor iştir
istihdam yaratmak için kurulan bir fabrika neticede kölenin zincirine bir bakla eklemektir
patron binlerce kişiye ekmek kapısı açtım diyerek iyi olduğunu öne sürebilir
ritüelleri eksiksiz yapmak kişiyi dindar yapmaz ve inanmayan böyle biriyle karşılaştığında
şunu iyi bilmelidir ki tanrı insanların kendileri hakkında bilmediklerini bilir aldanmaz
peygamber ölür ölmez isyanlar çıktı zekat verme konusu yüzünden bastırıldı
halife osman zamanında başlayan ve günümüze gelen yozlaşma islam değildir
yine isyan eden köleler tarafından sonraki yıllarda kurulan devletlere bir bakın
onlar da menfaatleri uğruna dinini satanlar tafafından yıkılmıştır
adına ne derseniz deyin hangi ülkenin sınırları içinde yaşıyorsanız yaşayı fark etmez
ister inanın ister inanmayın tanrı bu kitabın içeriğiyle hükmünü verecek
















































































tanrı şu an aranızdan birini peygamber seçseydi
cisel hayatınızla ilgili bir ansiklopedi yazılması gerekirdi
yasal olarak tek eşe izin veriyor bu ülke
ama sizde bok gibi para var
onlarca dostunuz metresiniz olsa gücünüz var
neden ihtiyaçtan fazlasını verin diyor tanrı
vermezseniz apış aranızla düşünmeye başlarsınız çünkü
dönemin mekkesinde durum aynı
önce kaç tane karın var diye soruyorlar
ne kadar çok söylersen o kadar prestijlisin
tanrı kati bir hüküm vermek yerine esnek davranmış
herkesin tek eşi olacak başkasıyla yatanın sonu cehennem deseydi
ortalık nasıl karışırdı kim bilir
fakirlik yüzünden evlenemeyenlere gelen ayet var
eşlerinizi azaltın fazla malınızı dağıtın diyor
tek eş sizin için hayırlıdır diyor
peygamberin hayatındaki kadınlar sayesinde
bugün önüne gelene atlamaya çalışanlar
her hafta sonu biriyle yatıp kalkanlar için
tanrı biraz merhametli olmak istemiş olamaz mı
çünkü insanoğlunun dürtüleriyle başa çıkmasının zor olduğunu biliyor
zürriyetiniz belli olsun çocukların hakkı kaybolmasın istemiş olamaz mı
yat kalk hiç bir sorumluluk yok bu ne kadar adil kadın için
burada sikilecek bir kadın vardı onu da ben siktim
diye kasım kasım kasılan sözde alfa erkekler
seksen veya yüz sopa karşısında yavru kedilere döner
devlet şu işin ucunu biraz sıksın üzerine gitsin
her kim eşini aldatırsa kim nikahsız beraber olursa ceza vereceğim desin
bok atmaya çalıştığız islam size ilaç gibi gelir değil mi
nikah sorumluluğundan kaçmak isteyenler için bu ortam iyi
tanrı kadın erkek ilişkisinin ne kadar esneyebileceğini göstermiş
bu hormonları size ben verdim bir yere kadar normal demiş
ve son olarak tek eşliliği önererek konuyu açıklamış

bu ülkede varlıklı insanların yaptığı fuhuş sayılmaz

cariye konusuna gelince
tarih boyunca savaşlar ganimet için yapılmıştır
agamemnonun askerleri surları aşınca yaptıları ilk iş
kadınlar hariç herkesi öldürmek her şeyi ateşe vermek olmuş
mısırlılar da aynı şekilde yahudilerin kadınlarına el koymuş çocuklarını köle yapmış
ikinci dünya savaşında almanlarla birlikte olan kadınların başına neler geldi biliyoruz
rusların berline giderken yolda neler yaptığını biliyoruz
amerikayı avustarlyayı işgal edenlerle birlikte
japonların yaptıklarını da unutmayalım bu arada
araplar savaşa giderken yanlarında servetlerini ve kadınlarını da getirirmiş
kim kazanırsa onun hesabı bunu kadınlar da biliyor
eğer kocası ölürse düşmanın ganimeti olacak
kazanan taraf altını gümüşü alıp kadınları ve çocuklarını çölde bıraksalardı nasıl olurdu
ama öyle yapmadılar himayelerine aldılar öldürmediler ortada bırakmadılar
tanrı onların hakkını koruyan ayetler gönderdi
evlendirilmelerini hayatlarına devam edebilmelerini istedi
bu durumu istismar eden esir kadınları fuhuşa zorlayan arapları örnek alanlar
bugün yanına misafir gelen kadını öldürüp camdan atan kişiler
varlıklarına güçlerine güvenerek tehdit ve şantajla kadınları köleleri yapan kişiler
tanrıya karşı önyargılı olursanız varacağınız yer çıkmaz sokak olur






































27 Mart 2019 Çarşamba





























hiç olmadığın halde
beni terk edip gitmeden korktum






















































dokunmayı hayal ediyorum varlığı tartışılan bedenine
ellerimi hayal ediyorum zincirsiz sana doğru uzanan
paramparça olmuş ellerine dokunarak okuyorum hikayeni
kötü olduğumu unutturacak kadar gerçek değil çektiğin acı
tanrı yüzüme güldüğü için hem sevmekten hem de nefret etmekten korktum
tanrı ne söylüyor derken karşımda saçmalayan insanar buldum











































26 Mart 2019 Salı






























asi kullarına cevap yetişremesem de
sen beni cevapsız bırakma tanrım
sessiz sedasız kalmaya razıyım ölene kadar
yeter ki kalbimden eksik etme adaleti
yerinde duramayan bir et parçası olmasın
göğsümde hakkı yenenlere şahitlik etsin
sana kavuşan bir mazlumun ayak sesine karışsın
bu kız çocuğu hangi günahında dolayı öldürüldü






































































tanrı
tanımını en beğendiği şekilde yapanı elçi seçer
ve onun zamanında yaşayan ruhuna uyarak
düşünür konuşur ve yazar
insan kavga etmiyorsa bil ki yorulmuştur
dinlenir dinlenmez yapacağı ilk iş kılıcına sarılmaktır
seni merak etmiyorlar
seni tanımak istemiyorlar
aklım almıyorsa al aklımı ver seni
aklını yitirip saçmalayan insanlardan ayır beni
insana insanmışsın gibi tepki veriyorsun
kum saatindeki kum dökülüyor biliyorum
senin yerinde olsam beni severdim çok ama çok severdim
bunu düşünmekten başka bir şeyden zevk alamıyorum
seni tarif etmenin en güzel yolunu bulamıyorum
nasılsın neredesin sen
seni düşünmek düşünmemenin tek yolu










































25 Mart 2019 Pazartesi























yaratılmamak ne demek
madde mananın hayaleti midir
similasyon koltuğunda oturan pilot adayı mıyız
uçağı düşürenler cennete uçuranlar cennete mi
yaptığımız iyilik veya kötülük ne kadar gerçek
kıyamet günü kafamızdaki kaskları çıkarıp
birbirimize bakarak kim olduğumuzu mu göreceğiz
düşürdüğüm uçakta ölen insanlar beni suçlayacak mı
gerçek bir oyuna katılabilmek için
sahte bir oyunda başarılı olmak zorunda mıyım































































her şeyi öğrenebilecek miyiz
bilinecek bir şeyin kalmaması mümkün mü






































24 Mart 2019 Pazar





























duruşma salonuna girdiğimde bana dikileceğim yeri gösterdiler
ilk çiti çeken insan geldi akılma ister istemez gülümsedim
hakim yüzüme bakmadan konuşuyordu derken sanıktan soruldu dedi
söyleyeceğim sözün bir etkisi olmayacağını bildiğim halde düşündüm
acaba hakim tanrı olabilir miydi bunu nasıl anlayabilirdim
tanrı değilse nasıl bir insan olduğunu nasıl öğrenebilirdim
senin dedim kitabını cübbenini diyerek girdim ana bacı çıktım
beni salondan attırırken öyle hiddetliydi ki tanrı olabileceğini hissettim
fakat ellerime kelepçe takılırken sinirden titreyen eliyle bir yudum su içti
öfkesi bir tanrı gibiyken sonrası sabırsız ve affetmeyen bir insandı sadece
cezaevine gidene kadar göremediğim tanrıya hiç durmadan sövdüm
dişlerimi sıkmaktan kaşlarımı çatmaktan yumruklarımı sıkıp kasılmaktan yorulmuştum
uykum gelmemişti fakat bir an önce uzanıp kendime gelmeyi istiyordum
tecritteki bir ranzaya uzanıp başımı tozlu bir battaniyenin altına gömdüm
bir mağarada olduğumu söylüyordum kendime en şevkatli sesimle
annemin karnında bir yumak et olduğumu söylüyordu henüz atmaya başlayan kalbim
hakime sövdüğüm için mi yoksa yol boyunca tanrıya sövdüğüm için mi buradaydım
pişman olmaya hemen başlasam kurtulabilir miydim bu soğuk kafesten
tövbe edip tanrıdan af dilesem beni affeder miydi ki söverken birden alev alıp yanmadım
hakime bir dilekçe yazıp özür dilesem beni bağışlar mıydı merhamet gösterir miydi
çelişki tuğlalarıyla ördüğüm duvarlar mıydı inancım beni çepeçevre saran
inkar ederek yıkabilir miydim hepsini her şeyi bilmeyi öğrenmeyi isteyerek
duruşma salonunda sabredebilirdim tutuklanacağımı bilsem bile
işlediğim suç için tanrıdan af dileyebilirdim hapisaneye giden yol boyunca
aylar belki yıllar geçecek bu rutubetli delikte ne yapsam ne etsem
içimdeki tüm zıtlıklara rağmen yazsam hiç durmadan yazsam
tanrı bir gün benim derse yazdıklarıma bir din olurdu muydu kitabım
sabrederek affederek en değerli armağan olan zamanı verebilirdim kendime
zaman veren tanrı zaman alan hakim zamanın sonunda gerçek hüküm
hakime herkesin içinde sövmüştüm bundan tanrı da hoşnut olamazdı
ama tanrıya söverken içimden söyledim her şeyi ondan başka kimse duymadı
ya arabasını çaldığım adam başıma neler gelsin istiyordu tanrı bilir
sabrederek affederek tanrının verdiği zamanı elden ele gezdirmek vardı
tanrı beni tüm hiddetiyle cezalandırmak için neyi bekliyor
irademin bana verdiği tüm güçle tanrının gazabını istiyorum belkide
beni yok edebilir fakat acı çekmem konusunda benimle aynı fikirdeyse
beni sonsuza kadar yaşatmak ve o acıya dayanabilecek gücü vermek zorunda
tanrıya isyan etmekten acılar içinde kıvranan fakat buna dayanabilen insan
korkunç ölümlerin ardından tekrar tekrar dirilip tanrıya küfürle baş kaldıran insan
acıklı fakat bir anlamı olan varoluş içinde yaşamayı tercih eden insan
böyle bir hayatı gerçekten istediğimi nasıl kanıtlayabilirim tanrıya
gasp ederek aç bırakarak hak yiyerek yalan söyleyerek cana kıyarak
hatta bunları tanrı böyle istiyor diyerek tanrıya fütursuzca iftira atarak
tanrının dinini çalarak yanımda götürebileceğim kadar çok insan götürerek
kötülüğümü mabut kılacak kadar süslü göstererek tüm günahları
ben bunu isteyen bir insan olabilirim ki bu tanrıyı çok kızdırır
insanların çoğu aslında farkında olmadan benim gibi düşünüyor
ama çok azı sonsuz azaba dayanabilecek gücün peşinde olduğunu söyleyebilir
şimdi tanrının sabırla beni dinlediğini ve affetmek için zaman verdiğini anlıyorum
bu tozlu örtünün altında daha fazla kalamam ayağa kalkıp ördüğüm duvarın karşına dikileceğim
benliğimdeki iyiliği gönlümdeki gözü aklımı vicdamı kullanarak tüm çatlakları kapatacağım
bu duvarları öyle bir parlatacağım ki ya ruhumu tüm çıplaklığıyla görebileceğim bir ayna olacak
ya da saydamlaşarak bilgiyle aramdaki tüm çelişkileri yok edecek birer cama dönüşecekler amk














































23 Mart 2019 Cumartesi





















hangi din hangi inanç hangi ideoloji olursa olsun eleştiriye açıktır
hele bunlar insanları sömürmeye yönelik sistemlere dönüştüyse
hurafelerle safsatalarla insanları doğru yoldan çıkarmışsa
kara mizah bunun en etkili yollarından biridir bence
peygamberleri kralları padişahları şıhları şeyleri
onu bunu tanrılaştırarak dokunulmazlık veremezsiniz
ki tanrı bile bu kan dökecek fesat çıkaracakları mı yaratacaksın sorusuna
cevap vermek suretiyle her türlü düşüncenin dile getirilebileceğini göstermiştir
ebuzer çöle sürülüp yolda muaviyenin askerleri tarafından dövülerek neden ödürüldü
zindanlarda derileri yüzülüp parçalanan insanlar neyi söylemekten çekinmediler
bu ülkenin başkanı bakanı vekili askeri polisi çaycısı çorbası eğer benim ağzımı tıkıyorsa
bunu ucuz çıkarları nedeniyle değil haklı oldukları için yapabilirler ancak
kızının katilini arayan acılı babayı tırmaheneye gönderirsen eğer
tepkinin ağa babasını almaya sözlerin en sivrisini duymaya hazır ol






































































kimsenin bilmediği o dili
yüzü değişen dokuz kişiye öğretti
gerçekleri bakır bir kasede yaktı
eğittiği dokuz kuşu tek tek teslim etti
dokuz gemiye bindirip rüzgarın bağını çözdü
hiç mi cevap vermedi sanıyorsun
o cevapları aldı ve soru soranları öldürdü
neden diyenlerin soyunu yalanlarla kuruttu
şekillerle besledi krallığını dokuz yanında
kalemleri köle etti çizgilerle devleşerek
biz unuttukça büyüdü övündüğü alçaklığı
bilginin dilini değiştirdikçe değiştirdi
karanlığa dalmış gibiydi gözlerimiz
yanan aynalar karşında gülüyorduk
dokuz kuş hala uçuyor tepemizde
hala değişiyor hizmetkarların yüzü
onlar ruhlarımızı ne yapacaklarını konuşurken
biz bedenlerimizle dokuz yazıyoruz toprağa






































21 Mart 2019 Perşembe





































acılı babayı tımarhanelerde
beton iğneleriyle elektroşoklarla delirtmeye çalışan kişi
yaptıkları görüşmede
baba hakkını sonuna kadar arayacağını
gözlerinin içine bakarak cesurca söylemiş olmalı
tabi huzurlarında iki büklüm biat etmiş kul görmeye alışkın efendiler
amcayı satın alıp egolarını tatmin etme yoluna girişmişler
hangi günah hangi sır sizi sımsıkı bağlıyor küçük kız çocuğunun katilleriyle
milli mesele mi hazine mi buldunuz gizli saklı hangi suçu işlediniz beraber
güvenlik güçleri bu kadar aciz mi bu olayı aydınlatamayacak kadar
benzer olay yakınlarımın başına geldi yapılan baskıyı bize anlatamadılar bile
yapılan baskıya bizzat şahit oldum gömüldüğü gece polis tepemize çöktü
bilmiyorum belki şerefsiz amca gibi para alıp etini yediler ölmüş yakınlarının
zaman aşımı o süre bu süre hepsi geçti öldüğüyle kaldı bu nasıl adalet



































19 Mart 2019 Salı































bir daha rüyamda o uçurumun ucuna gelirsem düşmeyeceğim
tüm gücümle o karanlık boşluğa kendim atlayacak
ve uyanmamak için kendime yalvaracağım






























18 Mart 2019 Pazartesi
































son bir kez daha aşık olacakmışım gibi hissederim arada bir
sonra beni bu günlerde yalnız bırakmayan yalnızlığımı unutmak gelir aklıma
sen yalnızlıktan korkuyorsun diyen bile bikemez atık neden koktuğumu
yazılan ilk kitabın son sayfasındaki son cümleyi okumaktan korkmaktır aşk



































































ister sön ister yan
ama acele et







































































yetimhanede büyümüş
elli yaşında asker emeklisi
emekli olunca bir ev aldı
hanımına babasından bir ev kaldı
evlatlık verildiği kişilerden bir ev kaldı
öz babası bir ev verdi almadı
öz babası hanımın üzerine yaptı
öz babası ölünce yine evler tarlalar kalacak
sağlam emekli maaşı alıyor
bakımı üstlendikleri büyükannenin maaşı da var
iki çocuğunu üniversitede okuttu
birini devlet işine soktu
dedi ki elli yıldır babam beni aramadı sormadı
içimden baba demek gelmiyor
mesleği gereği sürekli dağlarda terörle iç içe geçti zamanı
ev bark çoluk çocuk allaha emanet
dedim ki abi benim borç çok benim hatam
babamın evinde annemle beraber yaşıyorum kırk yıldır
tabakadan biraz tütün alıp sardım ve yaktıktan sonra
burada avukatların borcum yüzünden çökmeyi bekledikleri bu evde
bu odada bu şekilde sonsuza kadar yaşayabilirim
keşke söylemeseydim
sözlerimi bitirdiğimdeki yüz ifadesini unutamıyorum
istemeden canını sıkacak sözler söylediğimi fark ettim
dertleşelim derken moraller bozuldu
herkese sevdikleriyle mutlu huzurlu bir hayat dilerim






































16 Mart 2019 Cumartesi































beni yaşatmaya çalışanlarla dolu etrafım
bir caninin alıp verdiği nefese bel bağlayan akıl sahipleri





































































amacım istemek değil almak
içgüdülerim ile eylemlerimin arasında
bozuk paranın dik gelmesi gibi bir mucizedir ahlak
bir insanı tanrı ile benim öldürmem arasında ne gibi bir fark var
tüm insanlığı bir insanın canına sığdıran bir tanrı
her şeyi bir şeyin içinde tutabilir
aklımdan geçmedi desem yalan olur
kendimi öldürerek tüm insanlardan kurtulmayı
kendince ferahlatıcı mekanında içkisini yudumlarak zevk alan yaratık
bu dünya iyiler kazansın diye yaratılmadı
iyi olanlar için yeni dünyalar yaratmak üzere kurgulandı
şu an dünya için en değerli olan içkinin tadı damağında olabilir
fakat benim şarhoşluğum tanrı için kabul edilebilir boyutta
sizler kötü olmasaydınız iyilerin kazanma yolu olmazdı
senin yaptığın benzerini yapmak kim bilir ne kadar geçti aklımdan
peki her seferinde neden dik geldi biliyor musun
bu yazıyı yazabilcek tek insanın ben olduğu için





































13 Mart 2019 Çarşamba































peki tanrı neye inanır
inandım demene mi
inanmadım demene mi
iki seçeneği olan
tek sorulu bir imtihan olabilir mi hayat
henüz cevabını bulamadığın sorular yüzünden
neden tanrı ile arama bir yokluk koyayım
tanrı bana nasıl bakar
takım elbiseyle huzuruna çıkmam neyi değiştirir
ben şuyum ben buyum demenin ne anlamı kalır
bana kim olduğumu ancak tanrı söyleyebilir
ve bunu tüm kanıtlarıyla önüme serer
inandım mı inanmadım mı o zaman öğrenirim






























































dinsizlikte zorlama vardır
başka bir deyişle
doğru yoldan sapmış yaşam biçimlerini bize dayatan sahte dinlerin
aslında tanrı ile insan arasına girmiş münafıklara ait olmasıdır
her türk asker doğar
her yahudi efendi doğar
her çocuk günahkar doğar
köle olanın çocuğu köle olarak doğar
daha doğmadan kim olduğu söylenir insana
nasıl yaşayacağı tanrı tarafından değil
içinde kötülükten başka bir şey olmayanlar tarafından belirlenir
dini dinsizlik olanların zorladığı şekilde yaşar ve ölürüz



































12 Mart 2019 Salı























dünya birbirini siken insanlarla doldu
kimse tanrı nedir bilmek istemiyor
eşya ve paradan başka bi bok burada
her gün birini görmekten bıktılar aslında
ben bile kaç kişi olduğumu bilmiyorum
evde kırılmadık ayna bırakmadın dostum
horozlu aynamı veriyorum sana al onu da kır
sonra birlikte dağıtabiliriz kara para bulutlarını
artık kendimi görmek istediğim tek yer
kırılan burnundan akan kanın ışıltısı
yanan koltuğunun alevinde parlayan gözlerin





























































insandan ilham alınarak üretilen yapay zekalar en sonunda
hem insan türüyle hem de kendileriyle savaşırlar
bir yanda pilsizlikten paslanan yavru robotlar
diğer yanda bir eli yağda bir eli hidrolikte robotlar
yüce işlemcimiz böyle buyurdu diyen sahtekar din robotları
tanım yapabilen yapay zekanın dünyası insanınkine benzer






































8 Mart 2019 Cuma





































yüzünü görmek için yakmadım bu ateşi
birbirimize sarılarak ısınabiliyorduk üstelik



























































senin için çok basit ve anlatılabilir
yokluğuna yakın en varlık için yarattığın şu küçük şölen
hangimiz için kolay senin yüce olduğunu anlamak
sadeliğini ürkeksi karmaşıklıklarla sunman ne güzel
insan ile kafayı bozdu diyorlar senin için
tanrı olsaydım iyi kötü ben de konuşmayı dilerdim birileriyle







































7 Mart 2019 Perşembe

Erkan Oğur & Derya Türkan - Ey Zahit Şaraba Eyle İhtiram ( 26.Uluslarar...




























tek renk karanlığı
renkler arasındaki karanlık
siyah olmasaydı hangi renk olurdu karanlığımız
karanlık vardır ve bir değildir
gece çoktur gündüz bir
ben cennete giderken cehennemden korktum
ya sen cehenneme koşarken kimden





























4 Mart 2019 Pazartesi

























hangi durumda kendini güçlü hissedersin
tarzan gibi tüm hayvalara boyun eğdirdiğinde mi
senden zeki makinalar huzurunda diz çöktüğünde mi
acizliğini nasıl bastırırsın cehennemi seçerek mi
mağaranda okuduğun kitaplarla kime meydan okuyorsun
parmağını şıklatarak ne yaratabilirsin bize kimsenin bilmediği
eriyorsun kaynıyorsun buhar oluyor sonra geberip gidiyorsun
herkesi aldatıp bir palavranın peşinde koşturmak nasıl bir duydu
senin gibi dışlansın aşağılansın istiyorsun tüm insanlar
ne kaldı geriye insanlara kötülük yapmaktan başka
zevk alacağın tek bir nimet bile yok sefil hayatında
bu dünya senin olacak ama hepsi bu
sen ve senin gibiler kötülük yaparak tat alamayacak
haksızklık yaparak kendini güçlü hissedebileceğin kimse olmayacak















































3 Mart 2019 Pazar






















bize karanlıklardan birini tutuyor
ışığı yüzümüzü simsiyah gösteriyor
bir kara deliğin var olma çabası
insan yiyor kitap yazıyor resim yapıyor