30 Ağustos 2022 Salı

2 - fatiha - leheb - tekvir - ala

 

 

 

 

 





 FATİHA SURESİ (1 -7 ) •

 SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH 'IN ADIYLA

[ Bütün övgüler { HAMD } varlığın { ÂLEM } yegâne Rabbi { ALLAH } içindir .
Sevgi ve merhameti { RAHMAN / RAHÎM } sonsuzdur .
Hesap gününün { YEVMU 'D - DİN } sahibidir .
Yalnız Sana ibadet eder ; yalnız Senden yardım dileriz .
Bizi doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüt .
Sapmışların ve öfkeni çekenlerin değil ; nimetlerinle desteklediklerinin yolunda . . . ]

sureleri iniş sırasına göre çevirip kitaplaştıran yazarın deyimiyle
kabe çeteleri tarfından zulme uğrayıp sömürülen mekke halkı
elçinin etrafında toplanarak her şeyin iyi olacağına dair umut yüklenmeye başlamış
gün geçtikçe sayıları artan bu kalabalık
vahiy almadan önce de sevilen güvenilen elçiye
yoğun bir iltifat ve sevgi gösterisinde bulunmaya başlamış
sanırım daha yolun başında olmaları hasebiyle
elçi etrafını saran kişilerin akıllarından çıkarmamaları gerekenleri düşünürken
kısa ama içeriği çok kapsamlı fatiha suresi meydana gelmiş
sure kolayca ezberlenip akılda kalması
elçinin yanına gelemeyenlere hızlıca mesajın özünün aktarılması bakımından önem arzediyor
kabedeki haydutlara karşı mücadelenin tanrının önderliğinde başlayıp devam ettiğini
her durumda olduğu gibi bu durumda da övgü sahibinin
her şeyi yaratan tanrı olduğu vurgulanıyor
tanrının bağışlayıcı ve sevgi dolu olduğu
haksızlığa uğrayanların günahlarından tövbe edenlerin yanında olduğu belirtiliyor
tanrı kendisine yönelerek iyik yapanları
bağışlayacağını ve üzerine mükafatlandıracağını söylüyor
zalimleri yaptıkları kötülükten dolayı
hem bu dünyada hem de ahiret gününde hesaba çekeceğini hatırlatıyor
tanrıdan başka kimseye kulluk etmeyin
tanrıdan başka kimseden medet ummayın ve yardım istemeyin diyor
doğruluktan dürüstlükten ayrılmadan yaşayarak dua edilmesini istiyor
aksi takdirde yoldan çıkılacağı ve tanrının öfkesiyle tanışılacağı söyleniyor
doğru yolda yürümenin kendisi nimet olduğu gibi
bu yolda yürüyenlerin diğer nimetlere ulaşması da mümkündür deniyor
henüz başlangıç aşamasındaki mücadelenin ilkelerini
ve yapılması gerekenleri net bir şekilde açıklayan ayetler
zalimlere karşı başlayan hareketin üzerine bina edileceği değişmezler sıralanmış
insanlara ödün vermeden bu ayetlere uydukları takdirde
adaletsizliğin haksızlığın zorbalığın son bulacağı gösterilmiş




LEHEB SURESİ (1 -5) •

SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH 'IN ADIYLA
[ Kahrolsun { EBU LEHEB } iktidarı ! { YEDA EBU LEHEB } Kahrolsun !
Zenginliği { MÂL } ve kazandıkları onu kurtaramayacak  .
O kıpkızıl bir ateşe atılacak .
Karısı da odun taşıyacak .
Gerdanına fitillisinden bir de ip bağlanacak . ]

kabe çetesinin reislerini hedef alan elçinin
bunu yaparken kan bağını dahi gözetmiyor oluşu
zulme uğrayan halk arasında şaşkınlığa yol açmış olmalı
kabilecilik soyculuk araplar tarafından çok önemsenen bir olgu
özellikle isim verilerek zorba bir aşiret agasına lanet okunması
kanı emilen insanların dünyasında pek alışılmış bir olay değil
özellikle de lanet okuyanın aynı aşiretten olması çok manidar
burada elçinin yani tanrının haklı haksız karşısındaki tavrı çok net
ne akrabalığa ne ten rengine ne de maddi durumuna bakmadan
adalet karşısında bir ayrım yapmadan herkesin eşit olduğu yönünde
elçi bu şekilde mensubu olduğu kabilenin ileri gelenine karşı gelerek
diğer kabilelerdeki bölünmenin yolunu açmış oluyor
emsal teşkil edecek tutumu kişilerin alacağı kararları düşünürken
artık tanrıyı da hesaba katmalarına neden olacak
ve bu tanrı eşi benzeri olmayan tek bir tanrı
mevcut düzeni yıkıp yerine hak düzenini getirmek isteyen bir tanrı
ateş ve ateşe atılmaya ilişkin tehditlerin bu surede de devam etmesi
geçmişte ateşe atılan yakılarak katledilen masum insanların unutulmadığını gösteriyor
cehennem azabıyla cezalandırılma konusu yinelenerek
kimlerin tehdit edildiğine dair bir kesin kanıya varmak zor
ancak insanları yakarak öldürme olayını gerçekleştirenlerin
tarih boyunca zalımler olduğunu tahmin etmek zor değil
bu korkunç geleneği devam ettirenlerin
bu sömürü düzeninde baş rol oynadıklarını söyleyebiliriz
belkide perde arkasında durup çete reisleri aracılığıyla zulmü organize ediyorlar
her halukarda ayetler bu katilleri beyinlerinden vurulmuşa döndürüyor
kötü insanların cehennemdeki sonları anlatılırken verilen ayrıntılara
zamanında işledikleri cinayetleri anımsatacak şekilde özen gösteriliyor
tanrıdan korkmayarak sizin yaptığınız gibi size
zalim atalarınızın yaptığı gibi zalim atalarınıza azap edilecek deniyor

 

TEKVİR SURESİ  ( 1 - 14 ) T

SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA
 [ Güneş köreltildiği { TEKVİR ] zaman ,
Yıldızlar döküldüğü zaman ,
Dağlar yürütüldüğü zaman ,
Gebe develer salıverildiği zaman ,
Vahşî havyanlar toplandığı zaman ,
Denizler kaynatıldığı zaman ,
İnsanlar yaptıklarıyla yüzleştirildiği zaman ,
Diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğu zaman ;
" Hangi suçtan dolayı öldürüldü ? "
Amel defterleri açıldığı zaman ,
Gökyüzü sıyrılıp soyulduğu zaman ,
Cehennem tutuşturulduğu zaman ,
Cennet gözler önüne serildiği zaman ,
Herkes ne kadar hazırlıklı olduğunu anlayacak ! ]

son elçi
kitabın tamamlanmış hali
binlerce yıldır süregelen vahyin resmen bitişi
yine bu zaman zarfında tanrı düşmanların geçirdiği değişim
kötülüğün dünyanın tamamını ele giçirecek şekilde teşkilatlanması
buna mukabil iyiliğin de boş durmayarak kurtuluş için bir rehber hazırlaması
tarih boyunca tahamkküm ve zorbalık kurma eğilimindeki insanlar
nesneleri cisimleri doğa olaylarını çıkarları doğrultusunda kullanarak
diğer insanları sömürmeyi hurafelerle aldatmayı bir şekilde sürdürmüşler
güneş ay yıldızlar mal mülk hayvalar denizler dağlar akla gelen her şeye
gerçekte karşılığı olmayan bir gizem ve kutsiyet yükleyerek
kötücül amaçlarını bunların arkasına gizlemiş ve bunlarla hükmetmişler
bilimden işleyişin kanunlardan yaratıcının doğasından uzak toplumlar da
bu sahtekarlara boyun eğerek yaşamlarını sürdürmeye çalışmış
yalancı ve inkarcıların yönetimi altında zulme uğrayanlar
kainattaki her şeyin gelip geçici olduğunu
doğa olaylarının kendilerine bir haksızlık yapılması için gerekçe olamayacağını bilemediler
ta ki sorgulayan araştıran bilime sarılan insanların mirasına sahip çıkıp
onlar gibi düşünüp yaşamaya karar verene kadar
güneşin ayın yıldızların yani doğada bulunan her şeyin bir sonu var
onlar da tanrı tarafından yaratılmışlar ve bir ömürleri var
bütün bunlar önünde sonunda tüm insanlar tarafından öğrenilecek
zalime de mazluma da sorulacak
neden öldürdün
neden öldürüldün
bu bilgi herkese açık hale geldiğinde
insan sadece yaptıklarıyla baş başa kalacak
işte o zaman karşılaşacağı manzaranın mahiyeti
kendisine ya çok hoş gelecek
veya betbat bir durumda olduğunu anlayacak

TEKVİR SURESİ ( 15 - 29 ) T

[ Hayır ! Dile gelin kaybolan yıldızlar !
Dile gelin akan gezegenler !
Dile gel ey kararan gece !
Dile gel ey ağaran tanyeri ! ;
" Bu Kur 'an şerefli bir peygamberin sözüdür ,
Karakteri sağlam , görkem sahibinin katında saygı değer ,
Sözü dinlenen , emin birisidir , Arkadaşınızı cin çarpmış değildir . "
Olay şudur : Onu apaçık ufukta gördü .
Aldığı bilgiler onun geçim kaynağı değildir .
Kur 'an da kovulmuş şeytanın sözü değildir .
Öyleyse nereye gidiyorsunuz ?
Açın kulağınızı ! Kur 'an sadece insanlığa kendi özünü hatırlatmadır .
Gerçeğin peşinde yürümek isteyen herkes için .
Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz bir şey dileyemezsiniz . ]

elçinin vahiy ile tanışmasına kadar geçen süreçte
insanlık üzerinde zulmün temel dayanağı din ve inanç olmuştur
bu minvalde oluşan kötülük sisteminin sürekliliğini
sistemde idareci konumunda olan ve değişik isimlerle anılan din adamları sağlamıştır
kültlerini insanlığın gelişimine paralel olacak şekilde devamlaı güncelleyerek değiştirmişler
kronolojisini araştıranların daha iyi bileceği gibi bunlar
ateş gök cisimleri doğa olayları hayvanlar zenginlik kaynakları taşlar vs şeklide sayılabilir
bu zulüm zicirinin halkalarını ve aynı zamanda dünyanın diğer yerlerindeki
sahtekar din adamlarıyla iletişimini sağlam tutup sürdürebilmek için tapınaklar inşa etmişler
ve bu merkezlerden kitlesel olarak toplumları sömürüp çıkar sağlamışlardır
nimetlerden azami şekilde faydalanma
üstünlük kurarak tekel oluşturma söz konusu olduğunda
coğrafi kültürel ve inanç farklılıklarını bir kenara atarak aynı dili
yani zulüm dilini konuşan bu sözde din adamları
cinayetlerini belli ritüellerle tılsımlarla büyülerle ayinlerle harmanlayarak sürdürmüş
ve günahkarlar arasındaki bu şekilde güçlendirmeye çalışmışlardır
kimi ateşe atmış kimi diri diri gömmüş kimi boğazlamış kimi de uçurumdan denize atmış
bunları gök cisimlerin hareketine göre zamanın devinimi göz önünde tutarak yapmış
tarım toplumunda ayrı avcı toplayıcıyken ayrı
yaşanan ortamın durumuna gire ayrı uygulamış
saflığı temizliği masumiyeti yok ederek
kalpsizleşip katılaşarak varlığını ebedi kılmaya çalışmış
hayır
göğe bakarak verdikleri haksızca hükümlerin şahitleri var
dile gelecekler
hepsi aleyhlerinde ifade verecek
hayır
katledilenler unutulmadılar
hayır
katillerden hesap sorulacak
işte elçi bunları söylüyor
elçinin karşısına geçtiği gürüh be sahtekar zalim yalancı dinciler ve onların çete reisleri
elinde kanıt var boş konuşmuyor doğru söylüyor
bu bilgi aynı şekilde zalimlerin elinde de var
işledikleri cinayetlerin ve günahların kayıtlarını tutmuşlar
bir de yüzsüzce utanıp sıkılmadan kendilerinden övgüyle söz edip
işledikleri kötülükleri ballandıra ballandıra anlatmışlar
eğer şeytanın sözünü duymak isterseniz bunları okuyun
eğer bunu okuyup itiraz edeni yalanlayacaksanız ona cin çarpmış deyin
karakterli saygı değer adil elçi bilgiye ulaşıp
onu halis bir kalp ve temiz bir akılla değerlendirtikten sonra
gelecekte olacak olanları açık bir ufukta görünenler gibi apaçık gördü
elçinin görüşü sözü görkemli yaratılışın sahibi tanrının görüşüdür sözüdür
size elçinin yanında bulunduğunuz için baskı yapıldığı biliniyor
çeşitli telkinlerle kafanız karıştırılmaya çalışılıyor
ve sizden elçiden uzaklaşmanız isteniyor
nereye gidiyorsunuz
eğer gerçekleri duymak istiyorsanız
elçi sadece hatırlatıyor
size oluştan ve gidişattan daha güzel bilgi verecek kimse yok
tabi isterseniz
her şeyi yaratıcısı sizin şüpheye düşüp korktuğunuz gibi istemez
bu tutumunuzu değiştirmezseniz siz de istemiş olmazsınız
elçi sizi yoldan çıkarmak isyenen azgın kafirler gibi
kendisine ulaşan bilgiyi para pula dönüştümeye çalışmaz
bunun için gerçeği gizlemez doğruyu eğip bükmez
derdiniz zenginlikse elçiden size avanta çıkmaz
elçi hayatı ve kalıcı hale gelen kitaptaki hatırlamalarla zalimlere son darbeyi vuruyor
arttık isteyen öğüt dinler örnek alır ve kendini kurtuluşa erdirir



A'LÂ SURESİ (1 -5 ) •

SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA 

[ Rabbinin ulu { A'LA } adını yücelt !
O Rabbin ki yarattı, şekil verdi .
O Rabbin ki her şeyin doğasını belirledi , yürüyeceği yolu gösterdi .
O Rabbin ki yemyeşil otlaklar çıkardı .
Sonra onları kuru otlara çevirdi . . . ]

elçi daha vahiy gelmeden yaşadığı toplumun sorunlarına
gördüğü haksızlıklara dair düşüncelere dalıyor ve bir çözüm yolu arıyordu
vahiy geldikten sonra direkt bataklığa yöneldi
mekke çetesinin reislerini doğru yola davet etti
bu arada yakınında bulunanlara
ve yakınında olmak isteyenlere de aynı şeyleri söyleyerek
etki çevresini mümkün olduğunca genişletmeye çalışıyordu
tüm bunlara ek olarak
zulme bilerek veya bilmeyerek katkıda bulunan kimseleri de etrafında toplamak istiyordu
bu kişiler sahtekar dincilerle birlikte halkı sömüren mekke çetesine eklemlenmiş
soygun ve talan düzeninden pay almaya çalışandı
bunlar şehrin ileri gelen hırsız dincilerini haydutlarını ululayan
onlara dalkavukluk yalakalık yapan
zorbaların masum insanları ezmesine yardım edenlerdi
az çok eğitim almış kafası çoğu şeye çalışan uyanıklardı
hal böyleyken gerçek ululuğun yaratıcıya nispet edilebileceği söylenerek
her şeyin bir ömrü olduğu
tanrının yaratmasının bu dünyadakiler için süreli olarak belirlendiği
yüceltilen önem atfedilen bu şeylerin arka planında bir son bulunduğu hatırlatılıyor
peşlerine düşülen kimselerin ölümlü birer canlı olduğu belirtilerek
gerçek büyüklüğün ezeli ve ebedi olan tanrıya ait olduğu vurgulanıyor

A'LÂ SURESİ   ( 6 - 7 ) •

[ Sana okutacağız da unutmayacaksın .
Çünkü uygun gördüğü hariç Allah kalıcı olanı da ,
Geçip gidenide çok iyi bilir .
Bu nedenle kurtuluşa götüren yolu sana kolaylaştıracağız . ]

elçinin insanları uyandırma çabaları sürerken
bir yanda da okumaya devam ettiğini düşünebiliriz
geçmişe dair bilgi edimenin yanında
güncel gelişmelere dair bir haber akışı da oluyor olmalı
elçinin öğrendikleri arasında
yaşamın en başından beri hiç değişmeden söylenen sözler olduğu gibi
zamanında söylenmiş ve orada kalmış sözler de var
bunlar arasında ayrımı kolayca yapabilmesi için
elçiye her türlü yardımın yapılacağı beyan ediliyor
ki önemle vurgulanması tekrar edilmesi gereken sözler
elçi tarafından bir kurtuluş reçetesi olarak herkese sunulabilsin

A'LÂ SURESİ   ( 9 - 19 ) T

[ Şu halde sen kimilerine bir yararı olmasa da hatırlat .
Korku ve titremesi olan kendine gelecektir .
Kendine yabancılaşan ise ondan kaçacaktır .
Böyleleri büyük ateşe atılacak .
Orada ne ölecek ne dirilecek .
Fakat arınıp temizlenen , Rabbinin adını hatırlayıp O 'na yönelen kurtulacak .
Hayır ! Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz .
Oysa ahirettir daha hayırlı ve sürekli olan . . .
Bu hatırlatmalar ilkçağların sayfalarından beri yapılıyor.
İbrahim ve Musa ' nın sahifelerinden beri . . . ]

elçinin hatırlatmalarını duyduktan sonra zalimlerin de
mazlumlar gibi korkudan tir tir titremesi bekleniyor
ancak görünen o ki zalimler
masumlar gibi elleri kolları bağlı olmadığı
ve kendi kendilerine yetebileceklerini düşündükleri için
gerçeklerden kaçmayı doğrudan yüz çevirmeyi tercih ediyor
buna rağmen elçiden hatırlatmaya devam etmesi isteniyor
ola ki içlerinden tanrıya yeönelen olursa kurtuluşa ersin
tanrıdan uzaklaşan da hak ettiği azaba kavuşsun
yine ateş ve ateşe atılma şeklinde yapılan uyarıya
ne ölecek ne dirilecek ibaresinin eklenmesini şöyle yorumlayabiliriz
sonsuz bir hayat
ne tanrı var ne de elçi
yani bir yasa bir emir yok
ahlaki hiçbir yaklaşım yok
bu dünyada bu şekilde yaşayan zalimlerin
asla ölemeyeceği gibi asla dışına da çıkamayacakları bir dünya
bu ölümsüz dünyada yaşayanların yüreklerindeki ateş hiç söner mi
yatarıtıcının ahiretteki mükafatının bahsedile bu kötü dünyayla alakası olmayacağı kesin
yine de zorbaların ve zorbalığın geçici getirine tamah edenlerin çıktığını görüyoruz
son olarak ibrahim ve musa denilerek çok önemli bir komuya temas ediliyor
din istismarının ta en başından birbirine bağlanarak geldiği noktada
hangi kavmin mensupları duruyor ona yönelik bir işaret var
elçinin ne demek istediğini nerelerden okuma yaptığını
yakın geçmişten en iyi bilenlere geldi sıra




















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder