ŞUARA SURESİ ( 1 - 227 )
SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH 'IN ADIYLA
1 - Ta , Sin , Mim .
2 - BUNLAR açıklayıcı kitabın ayetleridir .
3 - İnanmıyorlar diye üzüntüden kendini adeta yiyip bitireceksin .
4 - İstesek üzerlerine gökten öyle bir mucize indiririz ki
inanmaktan başka çareleri kalmaz .
5 - Rahman 'dan kendilerine her yeni öğüt geldiğinde yüz çeviriyorlar .
6 - Nitekim bunu da yalanladılar .
Fakat alay edip durdukları şey yakında bütün açıklığı ile karşılarına çıkacak .
7 - Yeryüzüne bakmıyorlar mı ?
Biz orada her güzel çiftten nice bitkiler bitirmişiz .
8 - Doğrusu bunda ibret alınacak büyük dersler vardır , ama çoğu iman etmez .
9 - Rabbin üstündür , sevgi ve merhamet kaynağıdır ;
bundan hiç şüphen olmasın .
10 - BİR ZAMANLAR Rabbin Musa 'ya şöyle seslenmişti :
" Git o zâlim topluluğa ;
11 - Şu aldırmazlık içindeki Firavun ve adamlarına ...
12 - Musa : " Ey Rabbim , korkarım ki beni reddederler .
13 - Göğsüm daralır , dilim açılmaz ,
onun için Harun 'a da peygamberlik ver .
14 - Üstelik ortada aleyhimde ciddi bir suçlama da var .
Bu yüzden korkarım ki beni öldürürler . " dedi .
15 - Allah " hayır " dedi . Haydi , ikiniz ayetlerimizle gidin .
Biz sizinle beraberiz , olup bitenleri dinliyoruz .
16 - Haydi gidin ve Firavun 'a deyin ki :
" İnan ki biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz .
17 - İsrailoğullarını bizimle beraber bırak . "
18 - Firavun dedi ki: " Bak şu dünkü çocuğa !
Seni daha düne kadar elimizde büyütmedik mi ?
19 - Sonunda yapacağını yaptın , meğer nankörün biriymişsin !
20 - Musa : " O işi o zaman yaptım , evet , ama yanlışlıkla oldu
21 - Sizden korkunca da aranızdan kaçtım .
Derken Rabbim bana doğruyu yanlıştan ayırabilme gücü bahşetti
ve beni elçilerden birisi yaptı ;
22 - O başıma kaktığın nimet de
İsrailoğulları 'nı kendine kul köle yapmış olmanın bir sonucudur . " dedi .
23 - Firavun : " Bu âlemlerin Rabbi de kim oluyor ? " diye sordu .
24 - Musa : " Eğer gerçekten öğrenmeye ve inanmaya niyetiniz varsa söyleyeyim ;
göklerin , yerin ve ikisi arasındaki her şeyin Rabbidir O . "
25 - Firavun , etrafındakilere : " Bakın neler söylüyor ? " dedi .
26 - Musa : " O , sizin de geçmiş atalarınızın da Rabbidir ." diye devam etti .
27 - Firavun : " Size elçi diye gelen bu adam iyiden iyiye delirmiş . " dedi .
28 - Musa : " O , doğunun , batının ve bunların arasındaki her şeyin Rabbidir ,
eğer biraz düşünürseniz anlarsınız . " dedi .
29 - Firavun : " Açıkça söylüyorum , eğer benden başka bir tanrı edinirsen ,
seni kesinlikle zindana atarım ? " dedi .
30 - Musa : " Sana apaçık bir şey getirsem de mi ? " deyince ,
31 - Firavun : " Haydi getir bakalım , doğru söylüyorsan . " dedi .
32 - Bunun üzerine Musa asasını bırakıverdi . Apaçık bir ejderha oldu .
33 - Bir de elini koynundan çekip çıkardı , o da bakanlara bembeyaz oluverdi .
34 - Firavun etrafındaki topluluğa : " Bu gerçekten usta bir sihirbaz .
35 - Sizi sihriyle yerinizden etmek istiyor . Ne diyorsunuz ? " dedi .
36 - Dediler ki : " Bunu ve kardeşini alıkoy . Şehirlere tellallar sal .
37 - Bütün usta sihirbazları getirsinler . "
38 - Böylece tespit edilen bir günün belli bir vaktinde sihirbazlar toplandılar .
39 - Halka da " Herkes toplansın ! " diye haber gönderildi .
40 - Ahali : " Üstün gelirlerse sihirbazların ne denli güçlü olduklarını
gözlerimizle görmüş olacağız ." diyordu .
41 - Sihirbazlar Firavun 'a geldiklerinde :
" Şayet biz galip gelirsek , bize ödül var değil mi ? " dediler .
42 - Firavun : " Evet , en iyi makamları size vereceğim ." dedi .
43 - Musa onlara : " Ne atacaksanız atın ! " dedi .
44 - Hemen iplerini ve sopalarını ortaya attılar .
" Yüce Firavun adına zafer bizim olacak ! " dediler .
45 - Musa da asasını attı . Birden o , onların uydurduklarını yutmaya başladı .
46 - Sihirbazlar derhâl secdeye kapandılar .
47 - " İman ettik âlemlerin Rabbine ...
48 - Musa ve Harun 'un Rabbine . " dediler .
49 - Firavun dedi ki : " Ben size izin vermeden O 'na iman ettiniz ha !
Anlaşıldı , sizin hocanız buymuş demek . Görürsüzün siz ,
ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ,
hepinizi çarmıha gerdireceğim ! "
50 - Onlar da : " Zararı yok , nasıl olsa Rabbimize döneceğiz .
51 - İman edenlerin ilki olduğumuzdan dolayı
Rabbimizin bize mağfiret buyuracağını ümit ederiz . " dediler .
52 - NİHAYET Musa 'ya : " Kullarımı geceleyin yürüt ,
çünkü takip edileceksiniz . " diye vahyettik .
53 - Firavun da şehirlere askerler saldı .
54 - " Topu topu bir avuçlar .
55 - Fakat bize karşı kin ve nefretle dolular .
56 - Biz ise onların üstesinden rahatlıkla gelecek güçteyiz .
57 - Onları bahçelerden , pınarlardan ...
58 - Hazinelerden ve en iyi makamlardan uzaklaştırdığımız için böyleler . " diyordu .
59 - Fakat bütün bunları Biz İsrailoğullarına tekrar verdik .
60 - Ve sonunda Firavun ve askerleri gün doğarken onlara yetiştiler .
61 - İki topluluk birbirini görecek hale gelince Musa 'nın taraftarları :
" İşte şimdi yandık ! " dediler .
62 - Musa : " Hayır , asla ! Rabbim benimledir ,
bana bir çıkış yolu gösterecektir . " dedi .
63 - Musa 'ya : " Asan ile denizi göster ! " diye vahyettik .
Deniz yarılmıştı , öyle ki açılan yolun her iki yanında sular koca dağlar gibi yükselmişti .
64 - Kovalayanları da oraya yaklaştırmıştık .
65 - Sonunda Musa 'yı ve beraberindekilerin hepsini kurtardık .
66 - Sonra da kovalayanları boğduk .
67 - Bu olayda büyük ibretler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
68 - Ve Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
69 - ONLARA İbrahim olayını da anlat .
70 - Bir zamanlar babasına ve halkına : " Siz neye tapınıp duruyorsunuz ? " demişti .
71 - " Putlara tapıyoruz , onların başından hiç de ayrılmayacağız . " dediler .
72 - İbrahim : " Dua ettiğiniz vakit onlar işitirler mi ?
73 - Veya size bir fayda yahut zarar verirler mi ? " dedi .
74 - " Ama atalarımızdan hep böyle gördük . " dediler .
75 / 76 - İbrahim : " Peki " dedi ,
" bu taptığınız şeylere siz ve atalarınız başını kaldırıp hiç bakmadı mı ? "
77 - " Alemlerin Rabbi hariç bu tanrıların hepsi benim düşmanımdır .
78 - Çünkü beni yaratan , sonra da beni doğru yolda yürüten O 'dur .
79 - Beni yediren , içiren O 'dur .
80 - Hastalandığım zaman bana şifa veren O 'dur .
81 - Beni öldürecek olan , sonra yeniden diriltecek olan O 'dur .
82 - Ve hesap gününde günahlarımı bağışlamasını umduğum O 'dur . "
83 - " Ey Rabbim , bana doğruyu yanlıştan ayıracak bilgelik bahşet .
Beni iyi , güzel , doğru işler yapan insanlardan eyle ;
84 - Gelecek kuşaklar beni sözü namus bilenlerin dile gelen sesi olarak ansın .
85 - Beni nimetlerle dolu cennetinin varislerinden eyle .
86 - Babamı affet , çünkü o yanlış adamların arasında .
87 - Herkesin yeniden dirileceği gün beni utandırma .
88 - O gün ne mal mülk , ne de oğullar fayda verir .
89 - O günden ancak saf bir yürek temizliği ile Allah 'a gelen kurtulabilir . "
90 - Açın kulağınızı ! Cennet , sakınanlara yakınlaştırılacak .
91 - Azgınlar içinse cehennem hortlatılacak .
92 - Onlara : " Hani nerede o taptıklarınız ?
93 - Allah 'tan başka size yardım edecek var mı ?
Kendilerini dahi kurtarabilecekler mi ? " denilecek .
94 - Ardından taptıklarıyla birlikte cehennemin dibini boylayacaklar ,
95 - Bütün o İblis orduları ...
96 - Cehennemin dibinde birbirleriyle çekişirlerken şöyle diyecekler :
97 - " Allah şahit , biz apaçık bir sapıklık içindeydik .
98 - Çünkü sizi âlemlerin Rabbi ile bir tutuyorduk .
99 - Bizi hep o günaha batmış olanlar yoldan çıkardı .
100 - Şimdi ne arka çıkanımız var ,
101 - Ne de candan bir dostumuz .
102 - Ne olurdu dünyaya bir defacık daha dönseydik de
iman edenlerden / güvenenlerden olsaydık . "
103 - Bu anlatılanlarda ibret alınacak büyük dersler vardır .
Gel gör ki çoğu iman etmez .
104 - Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
105 - NUH HALKI da gönderilen elçilerini yalanladı .
106 - Bir zamanlar kardeşleri Nuh onlara :
" Allah 'ın öf kesini çekmekten sakınmaz mısınız ?
107 - Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim .
108 - Gelin Sakının , bana itaat edin .
109 - Buna karşılık sizden maddi bir karşılık da beklemiyorum .
Benim mükafatım ancak âlemlerin Rabbine aittir .
110 - Gelin Sakının , bana itaat edin ! " diye çağrıda bulundu .
111 - " Ne münasebet ! Toplumun en aşağı tabakasının sana uyduğunu göre göre
sana inanmamızı mı bekliyorsun ? " dediler .
112 - Nuh : " Onların ne niyetle bana uyduklarını ben bilemem ?
113 - Biraz düşünseniz onların hesabının ancak Rabbime ait olduğunu bilirdiniz .
114 - Hem ben iman edenleri /güvenenleri kovmaya memur değilim .
115 - Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım ." dedi .
116 - Dediler ki : " Ey Nuh , eğer vazgeçmezsen kesinlikle seni taşa tutacağız . "
117 - Nuh : " Ey Rabbim , öyle anlaşılıyor ki halkım beni benimsemeyecek ,
118 - Artık benimle onlar arasında kararını ver .
Beni ve beraberimdeki mü 'minleri kurtar . " dedi .
119 - Bunun üzerine Biz de onu ve beraberindekileri ,
o dolu gemide taşıyarak kurtardık .
120 - Sonra da arkasında kalanları boğuverdik .
121 - Bu olayda ibret alınacak büyük dersler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
122 - Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
123 - AD HALKI da gönderilen elçilerini yalanladı .
124 - Bir zamanlar kardeşleri Hud onlara : " Sakınmayacak mısınız ?
125 - Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim .
126 - Gelin Sakının ve bana itaat edin .
127 - Buna karşı sizden maddi bir karşılık da beklemiyorum .
Benim mükafatım ancak âlemlerin Rabbine aittir ." diye çağrıda bulundu .
128 - Ve devam etti : " Ne kadar güçlü ve zengin olduğunuz görünsün diye
dağa taşa binalar yaparak gönül mü eğlendiriyorsunuz ?
129 - İçinde ebedi kalacakmışsınız gibi villâlar , kâşaneler dikiyorsunuz .
130 - Önünüze gelene merhametsiz zorbalar gibi saldırıyorsunuz .
131 - Artık Sakının ve bana itaat edin .
132 - Size bildiğiniz nimetleri bol bol veren Allah 'a saygılı olun
133 / 134 - Size davarlar , oğullar , cennet gibi bağlar , bahçeler , pınarlar verdi .
135 - Açıkçası büyük bir azaba uğrayacağınızdan korkuyorum . "
136 - Dediler ki : " Sen , ha öğüt vermişsin ha vermemişsin , bizce birdir .
137 - Bunlar bizim geleneklerimizdir .
138 - Azaba uğrayacak da değiliz . "
139 - O 'na yalan dediler . Biz de kendilerini helak ettik .
Bunda ibret alınacak büyük dersler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
140 - Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
141 - SEMUD HALKI da gönderilen elçilerini yalanladı .
142 - Bir zamanlar kardeşleri Salih onlara : " Sakınmayacak mısınız ?
143 -Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim .
144 - Gelin Sakının ve bana itaat edin .
145 - Buna karşı sizden maddi bir karşılık da beklemiyorum .
Benim mükafatım ancak âlemlerin Rabbine aittir . " diye çağrıda bulundu .
146- Ve devam etti :
" Siz burada hep böylerahat ve lüks içinde yaşayacağınızı mı sanıyorsunuz ?
147 - Cennetler , pınarlar ...
148 - Salkım salkım hurmalar , ekinler içinde ?
149 - Dağları oyup saray yavrusu evler yapıyorsunuz ?
150 - Gelin Sakının ve bana itaat edin .
151 / 152 - Yeryüzünde yapıcı olmayan , hep yıkıcı olanların peşinden gitmeyin . "
153 - Cevapları şu oldu : " Sen iyice büyülenmişlerden birisisin .
154 - Sen de bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin .
Madem öyle bize mucize getir , eğer söylediklerin doğruysa . "
155 - Salih : " İşte size şu dişi deve ...
Bir gün o , bir gün sizin develeriniz sulanacak .
156 - Sakın ona bir kötülük yapmayın , yoksa büyük bir azaba uğrarsınız . " dedi .
157 - Onu küstahça boğazladılar , fakat sonra çok pişman oldular .
158 - Çünkü kendilerini azap yakalayı verdi .
Bu olayda ibret alınacak büyük dersler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
159 - Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
160 - LUT HALKI da gönderilen elçilerini yalanladı .
161 - Bir zamanlar kardeşleri Lut onlara : " Sakınmayacak mısınız ?
162 - Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim .
163 - Gelin Sakının ve bana itaat edin .
164 - Buna karşı ben sizden maddi bir karşılık da beklemiyorum .
Benim mükafatım ancak âlemlerin Rabbine aittir . " diye çağrıda bulundu .
165 / 166 - Ve devam etti : " Sizin için yarattığı eşleri bırakıyorsunuz da
insanlar içinden erkeklere mi gidiyor sunuz ? Açıkçası siz yoldan çıkmışsınız ! "
167 - Onlar :
" Ey Lut , eğer bu laflara bir son vermezsen seni buralardan kovarız . " dediler .
168 - Lut : " Yaptığınız bu iş bana tiksinti veriyor ,
eleştirmekten asla vazgeçmem . " dedi ve ekledi :
169 - " Ey Rabbim ,
beni ve benimle birlikte olanları bunlann yaptıktan kötülüklerden kurtar ! "
170 - Biz de onu ve onunla birlikte olanların hepsini kurtardık .
171 - Ancak geride bir yaşlı karısı kaldı .
172 - Sonra geride kalanların hepsini yerle bir ettik .
173 - Ve başlarına lav yağdırdık .
Uyarılara kulak asmayanların başlarına yağan o lavlar ne korkunç bir şeydi .
174 - Bu olayda ibret alınacak büyük dersler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
175- Rabbin çok güçlüdür, sevgi ve merhamet kaynağıdır .
176- EYKE HALKI da elçilerini yalanladı .
177 - Bir zamanlar Şuayb onlara : " Sakınmayacak mısınız ?
178 - Ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim .
179 - Gelin Sakının ve bana itaat edin .
180 - Buna karşı sizden maddi bir karşılık da beklemiyorum .
Benim mükafatım âlemlerin Rabbine aittir . " diye çağrıda bulundu .
181 - Ve devam etti : " Ölçeği tam ölçün , hak yiyenlerden olmayın .
182 - Doğru terazi ile tartın .
183 - İnsanların malına mülküne göz dikmeyin .
Yeryüzünde bozgunculuk yaparak sağa sola saldırmayın .
184 - Sizi ve sizden önceki nesilleri yaratanın öfkesini çekmekten sakının . "
185 - Şöyle cavap verdiler : " Sen kesinlikle büyülenmişlerdensin .
186 - Sen de bizim gibi bir beşerden başka nesin ?
Açıkçası senin yalancının teki olduğunu sanıyoruz .
187 - Madem öyle üzerimize gökten bir parça düşür bakalım ,
eğer söylediklerin doğruysa . "
188 - Şuayb : " Rabbim yaptıklarınızı çok iyi biliyor . " dedi .
189 - Ona da yalan dediler .
Onları da kopkoyu gölgelerle kaplı günün azabı yakalayıverdi .
Gerçekten o , büyük bir günün azabı idi . "
190 - Bu olayda da ibret alınacak büyük dersler vardır . Gel gör ki çoğu iman etmez .
191 - Rabbin çok güçlüdür , sevgi ve merhamet kaynağıdır .
192 - AÇIN KULAĞINIZI ! Bu Kur 'an âlemlerin Rabbinden gelmektedir .
193 - Senin kalbine , onu güvenilir Ruh indirdi ,
194 - Ki onunla insanları uyanışa çağırasın .
195 - Sade bir Arapça ile ...
196 - Doğrusu önceki çağlarda da böyle kitaplar indirilmişti .
197 - İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmesi , onlar için bir delil değil mi ?
198 - Eğer onu Arapça bilmeyen bir yabancıya indirseydik de
199 - O yabancı onlara okusaydı , yine iman etmeyeceklerdi .
200 - Biz onu , günaha batmış olanların bir kulağından girip diğerinden öyle çıkardık ki
201 - Acı bir azabı görmedikçe imana gelmeyecekler .
202 - O azap kendilerine hiç beklemedikleri bir anda ansızın gelecektir .
203 - O zaman " Acaba biraz ertelenemez mi ? " diyecekler .
204 - Yoksa azabımızın hemen şimdi gelmesini mi istiyorlar ?
205 - Şu halde düşün ; onları yıllarca bolluk ve refah içinde yaşatmışsak ,
206 - Sonra kendilerine söz verilen azap gelip çatmışsa ...
207 - O bolluk ve refahın kendilerine hiçbir faydası olmaz .
208 - Kaldı ki Biz , hiçbir toplumu önceden uyanışa çağırmadan helak etmemişizdir .
209 - Uyanışa çağıran mesajlar göndermeden hiçbir topluma zulmedecek değiliz .
210 - İyi dinleyin ! Bu Kur'an 'ı şeytanlar indirmedi .
211 - Çünkü bu , onların harcı değildir . Zaten bunlara güçleri de yetmez .
212 - Ayrıca onların inen vahyi dinlemeleri diye bir şey de asla söz konusu değildir .
213 - EY İNSANĞOLU ! Sakın Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarma ki
kendini azap edilenler arasında bulmayasın .
214 - En yakınlarından başlayarak herkesi uyanışa çağır .
215 - Çağrına kulak verenlere kol kanat ger .
216 - Tepkiyle karşılaşırsan ; " ben sizin yaptıklarınızdan uzağım " de .
217 - Hep O gücü , sevgisi ve merhameti sonsuz olana güvenip dayan .
218 - O , seni kıyama kalktığın zaman görüyor
219 - Secde edenler arasında yer aldığını görüyor .
220 - Çünkü her şeyi işiten , her şeyi bilen O 'dur .
221 - Sana o şeytanların kime indiğini haber vereyim mi ?
222 - Günaha kendini kaptırmış her sahtekarın üzerine inerler .
223 - Onlar , şeytanlara kulak verirler ve çoğu da yalan söylerler .
224 - Şairlere gelince bunların arkasına da sapkınlar düşer .
225 - Görmüyor musun , bunlar her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar .
226 - Hem de yapmayacakları şeyleri söylerler.
227 - Ancak iman edip iyilik , güzellik , doğruluk için çalışanlar ,
Allah 'ı çokça ananlar ve zulme uğradıktan sonra kendilerini savunanlar başka ...
O zulmedenler , nasıl bir devrimle yıkılıp gittiklerini çok yakında öğrenecekler !
son elçi gönderilen son uyarıcı olduğunu ne zaman öğrendi bilmiyorum
ancak kendisine gelene kadar dünya üzerinde yaratıcının dilediği gibi yaşanmadığını
kalıcı bir şekilde barış ve adaetin tesis edilemediğini elbette görebiliyordu
belki var gücüyle çalışırsa kendisinin bunu başarabileceğini düşünüyordu
olası bir başarısızlıkta elinden geleni yapmadığını düşünmek istemiyordu
yaratıcıya çok yakındı
onun gerçekten var olduğunu bilmenin ne demek olduğunu biliyordu
sözleri şaka değildi
azaba sürüklenenlere çok acıyordu
belkide geçmişte helak olanlar için bile üzülüyordu
göz göre göre kendilerine yazık ediyordu insanlar
herkese vahiy etmesi herkesi elçi ilan etmesi de işe yaramazdı
herkese vahyetmesi herkesi elçi ilan etmesi de işe yaramazdı
iblis bu isyanın lideriydi
yaratıcıyı adı gibi biliyordu
ademi ve eşini kandırdı
adem de yaracıyı çok iyi biliyordu
yani yaratıcının var olduğunu bilmek yetmiyor
onu doğru şekilde anlamak ve ona uyum sağlamaktı aslolan
çünkü o böyle istiyor
ona güveniyorsan sözünü dinlersin
dinlemeyince ne olacağını ciddiye almazsan kaybedersin
günlük hayatta her an karşı karşıya olduğumuz bir durum değil mi bu
görece güçlü canlılar doğada ve ikili ilişkilerde
istediklerini yapmadığınızda çıkarlarına ters düştüğünüzde sorun yaşanmıyor mu
yaratıcı her şeyin sahibiyken
görüşlerinin bir değeri olmamasını kim isteyebilir
vahiy yetmiyor dedmiştim
yani vicdan
akıl
fikir
duru görü
illa ki sır perdesi kalkacak bazılarımız için
ve çok geç olacak artık
ama şimdi zaman var
aleylerine işlese de saat dolana kadar
hala şansları var
son elçinin aklından neler geçiyordu tahmin etmek güç değil
çırpınıyor çabalayır endişe ediyor sabrediyor
tüm insanı özelliklere sahip senin benim kadar
o da insan
galiba yalanlamalarını bir türlü aklı almıyor
ölüm varken nasıl olur ardında bırakacaklarına deliler gibi bağlanmak
iniş sırasına göre bir önceki surede
hitabet sanatının ne olduğu coşkulu ve kesin bir dil ile gösterilmişti inkarcılara
yalaka şairlere kahinlere lafazanlara boş konuşmayın denmişti
bu surede de daha ağırbaşlı ve kararlı bir üslupla devam edilmiş
tane tane anlatılmış önceki elçilerin yaşadıkları
olağanüstü benzetmelerin hikmetini düşünürken
bilinen fizik kurallarından çok
edebi yaklaşımları dikkate almak gerekir diye düşünüyorum
elbette bu sözlerin ahiret hayatıyla ilgili bir karşılığı da olmalı
en azından ben öyle olduğuna inanıyorum
yaratıcı ders vermeyi seviyorsa
ders almayı sevmeni öneririm
anladığın dilde oku yaratıcının sözünü
sadece onu düşünerek okursan
araya karışan parazitleri ayıklayabilirsin
ama balıklama atlarsan her söylenene
kusuru kendinde ara
yaratıcı almaz verir
yaratıcı biriktirmez dağıtır
lan vermeyecek olsaydı bu canı vermezdi sana
sana canı vermiş
canını muhtaç kılmış
ondan başkasına muhtaç değilsin
araya gireni çözemiyorsan eğer
sen yaratıcıyı içtenlikle düşündümüyorsun demektir
bak bu konuyu ayıktıran şair ve yazarlar yok değil
dilleri döndüğünce seslediriyorlar doğruyu
dertleri para kazanmak da değil
istersen okuyabilirsin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder